16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12197 Karar No: 2017/2034 Karar Tarihi: 30.03.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/12197 Esas 2017/2034 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/12197 E. , 2017/2034 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 157 ada ... parsel sayılı ....691,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1994 tarihinden itibaren ..."un fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., 6292 sayılı Yasa"nın Geçiçi .... maddesinden yararlanmak amacı ile 28.....2014 tarihinde idareye yaptığı başvuru üzerine idarece verilen olumsuz cevabın iptali ve çekişmeli taşınmazın satışına karar verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının başvuru süresini geçirdikten sonra idareye başvurduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmiş ise de verilen bu karar usul ve yasaya aykırıdır. Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davanın o hukuk sistemine dahil yargı haklarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel şartlarından olup mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir. Davacının talebi idari işlemin zımmen reddi nedeni ile iptaline yönelik olmakla, uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, davanın HMK 114/...-b. maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/.... maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 30.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.