2. Ceza Dairesi 2014/35599 E. , 2017/5452 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
14.04.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun"un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, CMK"nın 324/4 maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20 TL"den az olduğu halde yargılama giderinin suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte suça sürüklenen çocuktan tahsili gereken yargılama giderinin yukarda açıklanan terkin edilmesi gereken miktardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
3-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
Suça sürüklenen çocuğun daha önce üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması karşısında, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde pişmanlık gösterip göstermediği dikkate alınıp tekrar suç işleyip işlemeyeceği konusunda oluşan kanaat değerlendirilerek cezasının ertelenip ertelenmeyeceğine karar verilmesi gerekirken, “suça sürüklenen çocuğun suç işleme konusundaki eğilimi, duruşmada izlenen kişiliğini” değerlendiren ve 5237 sayılı TCK’nın 51.maddesinde yer verilmeyen, yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçları yönünden oybirliğiyle, hırsızlık suçu yönünden oyçokluğuyla 11/05/2017 gününde karar verildi.
KARŞI OY:
Malın değerinin az ya da çok olması, 5237 sayılı TCK"nın 61/1.maddesine göre temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olmakla birlikte, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının aynı Kanun"un 145.maddesinde de özel olarak düzenlenmesi kanun koyucunun hırsızlık suçlarında malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. 145.maddenin gerek ilk şekli gerekse de değiştirilmiş şekli hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını esas almaktadır. 145.maddeye göre faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin suç tarihindeki ekonomik koşullara göre az olması yeterli olup, hakim indirim oranını TCK"nın 3.maddesinde de öngörüldüğü üzere "işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı" olacak şekilde belirlemelidir. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise, malın değerinin azlığı yanında suçun işleniş şekli ve özelliklerinin de dikkate alınması gerekir. 145.maddenin uygulanması sırasında hakime geniş takdir hakkı tanınmış olup, hakim bu hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda; sanığın şikayetçinin yetkilisi olduğu marketten bilinen değeri itibarıyla, değeri az olan 2 adet bebek bezini çaldığı, bu eylemden 15 gün sonra da Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 17.05.2013 gün 2013/150-243 Esas - Karar sayılı ilamı ile mahkum olup Dairemizin 24/02/2016 tarih 2014/513 E. , 2016/2969 K. Sayılı ilamı ile onanan dosyasında yine bilinen değeri az olan 3 adet şampuanı çalmaya kalkışırken yakalandığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145.maddesi uyarınca sanık hakkında hükmolunan cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerekçesiyle sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmiyoruz. Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/09/2015 gün ve 2015/13-103 esas, 2015/299 karar sayılı ilam ile, 09/05/2017 günlü olup henüz karar yazımı aşamasında bulunan kararında da değer azlığı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 145.maddesinin uygulanması gerektiği kabul edilmiştir.