Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/1178 Esas 2017/3947 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1178
Karar No: 2017/3947
Karar Tarihi: 21.06.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/1178 Esas 2017/3947 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/1178 E.  ,  2017/3947 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/10/2015 tarih ve 2014/400-2015/210 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin enerji, telekom, tekstil, inşaat gibi pek çok sektörde faaliyet gösterdiğini, “...” esas unsurlu markalarının olduğunu, “...” markasının tanınmış marka olarak koruma altına alındığını, davalı ...’ın 35, 39, ve 43. sınıflarda “...” ibareli 2012/80033 nolu marka başvurusuna itiraz edildiğini, YİDK tarafından itirazlarının reddedildiğini, tek harf farklılığının markalar arasındaki benzerliği bertaraf etmeyeceğini, markaların görsel ve işitsel olarak iltibas teşkil edecek derecede benzer olduğunu, tescil edilmek istendiği hizmetlerin davacı şirket markasının tescilli olduğu hizmetlerle aynı tür olduğunu, davalının marka başvurusunun iltibas yaratmak amacıyla kötüniyetle yapıldığını, ayrıca 556 sayılı KHK’nın 8/3, 8/4, 8/5 ve 35. maddeleri gereğince de kurum kararının iptalinin gerektiğini ileri sürerek YİDK kararının iptalini, markanın tescili halinde hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı TPE vekili, markaların arasında iltibas ihtimali olmadığını, kararın usule ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, markaların karıştırılması ihtimalinin bulunmadığını, “...” markasının tanınmış bir gruba ait marka olduğunu, “...” markasının ise davalının soyisminden kaynaklandığını, ...’da bir giyim mağazasında “... ” olarak da kullanıldığını, davacının kötüniyet iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, davacı markalarını sunan işletmeyle 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında iltibasın bulunmadığı, tanınmışlık yönünden taraf markaları anlamsal, işitsel ve görsel olarak farklılaşması nedeniyle davaya konu “...” markasının tescili suretiyle davalının haksız bir yarar sağlaması, davacının tanınmış markanın itibarına zarar vermesi ya da ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurmasının mümkün görülmediği, 556 sayılı KHK’nın 8/4. fıkrasında belirtilen koşulların ortaya çıkmayacağı, YİDK kararının doğru olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.