12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/1751 Karar No: 2011/16673
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/1751 Esas 2011/16673 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2011/1751 E. , 2011/16673 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/10/2010 NUMARASI : 2010/929-2010/989
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlattığı, örnek 7 ödeme emrinin 25.06.2009 tarihinde muhatap borçlunun adresinde "G.Güvenlik görevlisi imzasına" tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 7 günlük itiraz süresinden sonra 06.07.2009 ve 08.10.2010 tarihlerinde icra müdürlüğüne borca itiraz dilekçesi verdiği, borçlu vekilinin borca itirazının 08.10.2010 tarihinde süresinde olmadığı gerekçesi ile icra müdürlüğünce reddedildiği, borçlu vekili icra mahkemesine verdiği 08.10.2010 tarihli dilekçesinde, usulsüz olarak borçlunun oturduğu sitenin kapıcısına tebliğ edilen ödeme emrinden ve icra takibinden 06.10.2010 tarihinde haberdar olunduğunu belirterek, muttali tarihi olan 06.10.2010 tarihinin ödeme emri tebliğ tarihi sayılmasını istemiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Hukuk Genel Kurulu"nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas - 1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak (7) günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir. İİK.nun 16/1.maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. İcra müdürünün, borçluya çıkarılan ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğini tespit yönünde bir takdir yetkisi yoktur. Somut olayda, borçlu vekilinin, 06.07.2009 ve 08.10.2010 tarihlerinde icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi verdiği, ödeme emri tebligatı usulüne uygun yapılmamış olsa da ususüz tebligattan 06.07.2009 tarihinde haberdar olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda borçlunun, usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği kabul edilen 06.07.2009 tarihinden itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre geçtikten sonra 08.10.2010 tarihinde icra mahkemesine başvurmuş olması karşısında, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26/09/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.