22. Hukuk Dairesi 2017/26644 E. , 2020/123 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 1990 yılında işe başladığını ve 2011 yılında davalı iş yerinden emekli olduğunu, geçici işçi olarak kadroya alındıktan sonra toplu iş sözleşmesi ve İş Kanunu gereğince ücretli izin hakkı olduğu halde izinlerinin kullandırılmadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalıdan tahsilini 1,00 TL olarak istediği izin ücret alacağını, birleşen 2016/ 92 esas sayılı dosyada 4.000,00 TL olarak talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının mevsimlik işçi olarak çalıştığını, 2011 yılında emekli olduğunu, 2001-2011 tarihleri arasında daimi kadrolu olarak çalıştığını, yıllık izinlerinin kullandırıldığını veya ücretlerinin ödendiğini, kadrolu olduğu döneme ilişkin talebinin yersiz olduğunu, öncesinde mevsimlik işçi olarak çalıştığından yıllık izin veya izin ücreti hakkı doğmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir.4857 sayılı İş Kanunu"nun 53/3 maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı Kanun"un yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, 53/3. maddede ki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.4857 sayılı Kanun"un 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır. (HGK 03. 11. 2011 gün 2011/9-596 esas 2011/8725 karar) Somut olayda, Mahkemece davacı işçinin mevsimlik iş sözleşmesi ile çalıştığı dönemde onbir ay ve daha fazla çalıştığı yıldan itibaren artık çalışmasının mevsimlik olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle hazırlanan bilirkişi raporuna itibarla onbir aylık süreyi aşan 1999 yılı sonrası tüm dönem için yıllık izin ücretine hükmedilmiştir. Oysa, Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, mevsimlik işçi, ancak bir yıl içindeki çalışmasının on bir ayı aşması durumunda yıllık ücretli izin alacağına hak kazanabilir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 1999 yılında davacının fiili çalışma süresine göre mevsimlik statüden vazgeçildiğini, taraflar arasında işçinin yıllık izin ücretine hak kazanacak şekilde sürekli çalışmasına dair sisteme geçildiğinden bahisle onbir ayı aşmayan 2000 ve 2001 yılı bakımından da yıllık izin alacağı hesaplanması hatalıdır. Öte yandan davalı İdare tarafından gönderilen 25.01.2016 tarihli yazı cevabında; davacının emekli olduğu tarihte yevmiyesinin 70.63 TL olduğu, yapılan intibak sonrası 80.48 TL hesaplandığı ancak 4. Dönem Toplu İş Sözleşmesi geçici 3. maddesine istinaden intibak işlemlerine dair idare aleyhine dava açıldığı belirtildiğinden, numarası belirtilmeyen davanın sonucu bu dosyayı etkileyeceğinden, intibak sebebi ile açılan dava dosyası araştırılarak intibak sonucu tespit edilen ücret üzerinden davacının sadece 1999 yılı onbir ayı aşan çalışması sebebi ile izin alacağına dair hesaplama yapılmalıdır. Belirtilen yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13.01.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.