KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1) Sanık ... hakkında yaralama suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanık ...’un tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 2) Sanık ... hakkında yaralama suçuna ilişkin kararlarda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, Yerel Mahkemece verilen temyiz isteğinin reddine ilişkin 17/06/2015 tarihli ek karara yönelik sanık ...’nun temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak yerel mahkemenin redde ilişkin ek kararının ONANMASINA, 3) Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanık ... ile temyize gelmeyen diğer sanıklar ..., ... ve ...’nın mağdur güvenlik görevlileri tarafından darp edildiğine yönelik beyanları, adli muayene raporları ve tanık ifadeleri karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK’nın 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, Kanuna aykırı, sanık ...’un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.04.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.