11. Hukuk Dairesi 2016/857 E. , 2017/3936 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/10/2012 tarih ve 2011/131-2012/180 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin ticaret unvanının 1999yılında tescil edildiğini ve ... HOLDİNG A.Ş. biçiminde olduğunu, aynı zamanda ...+Şekil ibareli 2000/18284 ile 1997/5706 sayılı markaların sahibi bulunduğunu, markaların Türkiye çapında tanınmış olduklarını, davalının da ticaret unvanında ... ibaresini kullandığını, faaliyet alanının müvekkili ile aynı olduğunu ve iltibas yarattığını ileri sürerek davalının eylemlerinin müvekkilinin marka hakkına tecavüzde oluşturduğunun tespitine, tecavüzünün durdurulmasına, hukuka aykırı durumun kaldırılmasına, eylemin haksız rekabet yarattığının tespitine ve menine, tecavüzün refine, davalının ticaret unvanının ticaret sicilinden terkinine ve kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili; müvekkilinin ticaert unvanının 1996 tarihinde tescil edildiğini, önceliğin müvekkilinde olduğunu, sonraki tescile dayanarak kötüniyet veya iltibas iddiasında bulunmanın doğru olmadığını, müvekkiline karşı davacının uzun süre sessiz kaldıktan sonra işbu davayı açmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; her iki taraf ticaret ünvanında ... ibaresinin yer aldığı, davacının unvanın tescili 1999 yılında, davalının ise 1996 yılında tescil edildiği, tescil ve ilan tarihlerine göre, davalının unvanının davacının unvanından daha önce olduğu ve öncelik hakkının davalıda olması karşısında, davacının ticaret unvanına dayanarak davalının unvanının terkinini ve eylemin haksız olduğunu iddia etmesinin mümkün olmadığı, davacı her nekadar holdinge bağlı ... A.Ş"nin 06.10.1986 tarihinde tescil edilen unvanına dayanmış ise de bu şirketin farklı bir tüzel kişilik olduğu ve davacının bu şirketin unvanının öncelik hakkına dayanarak talepte bulunamayacağı, davacının markalarının tescilinin de 1997 ve 2000 yıllarında yapıldığı, sonradan tescil edilen markaya dayanılarak, önceki tarihli unvanın terkini istenemeyeceği gibi, unvanın kullanımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yarattığının da iddia edilemeyeceği, davalının unvansal kullanım dışına taşan bir kullanımda bulunduğu hususunun davacı vekili tarafından iddia ve ispat edilmediği, davalının www. ... .com alan adı ve içerikteki kullanımının da kendi unvansal kullanımı kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.