Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7622
Karar No: 2017/14437

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/7622 Esas 2017/14437 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2016/7622 E.  ,  2017/14437 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından velayet, tazminatların ve nafakaların miktarı ve ziynet alacağı talebinin reddi yönünden; davalı erkek tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuk ... inceleme tarihinde ergin olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Davacı kadın 26.06.2014 havale tarihli dava dilekçesinde davalıdan hiçbir nafaka ve maddi/manevi tazminat talebi olmadığını belirtmiş fakat davacı kadın vekili 19.09.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi/manevi tazminat ve tedbir/yoksulluk nafakası taleplerinde bulunmuştur. Mahkemece davacının boşanmanın fer"i niteliğindeki tazminat ve nafaka talepleri kısmen kabul edilmiş ve kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir. Davacı kadının dava dilekçesindeki beyanı tazminatlardan ve kendisi için nafaka taleplerinden feragat açıklaması niteliğindedir. Bu taleplerin, sonradan ıslah dilekçesi ile tekrar istenmiş olması, feragat beyanı karşısında sonuç doğurmaz. Feragatle ilgili taraf işleminin ıslahla geri alınması, yasal olarak mümkün değildir. Bu husus gözetilerek, davacının maddi tazminat (TMK m.174/1) ile manevi tazminat (TMK m.174/2) taleplerinin ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    3-Ancak tedbir nafakası her an doğup, işleyen alacak niteliğindedir. Davacı kadın dava dilekçesinde tedbir nafakası istemediğini beyan etmekle birlikte, vekili 19.09.2014 tarihli dilekçe ile tedbir nafakası talep ettiğinden kadın yararına, bu tarihten itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    4-Tarafların ortak çocukları 2000 doğumlu Sıdıka, 2004 doğumlu ... ve ... ile 2011 doğumlu Burhan"ın velayetleri davalı babaya verilmiştir. Mahkemece sosyal hizmet uzmanından alınan raporda, sadece baba ve çocuklar ile görüşülerek, babanın ortamı gözlemlenerek baba ile yaşamaya devam etmelerinin uygun olacağı belirtilmiştir. Mahkemece, anne ile görüşme yapılmadan hazırlanan velayet düzenlenmesine esas alınan uzman raporu hüküm kurulması için yeterli değildir. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocukların üstün yararıdır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan rapor istenip; her iki ebeveyn ve çocuklarla görüşmek suretiyle, annenin yaşadığı yerde de inceleme yapılarak tarafların
    barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması ve diğer deliller de göz önüne alınmak suretiyle ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocukların menfaatine olacağı tespit edilerek velayet konusunda bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlara riayet edilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    5-Davacı kadının, dava dilekçesinde "ziynet eşyalarına" ilişkin bir talebi bulunmamaktadır. Davacı bu hususa ilişkin talebini ilk defa 19.09.2014 tarihli ıslah dilekçesinde ileri sürmüştür. Bu talep, boşanmadan bağımsız, onun fer’isi niteliğinde olmayan, asli bir talep niteliğindedir. Islahla mevcut ve görülmekte olan davaya ondan bağımsız ikinci bir dava ilave edilemez. Davacının sonradan harcını yatırmış olması talebi dava haline getirmez. Bu husus nazara alınmadan, bu konuda usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilecek yerde, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3., 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konıı diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.12.2017(Salı)
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi