Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.11.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; umum arasında satış yoluyla giderilmesine dair verilen 02.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ve 9 parsel sayılı taşınmazın ortaklığının aynen taksim mümkün olmadığı takdirde satış yoluyla giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taşınmazın taksiminin mümkün olup olmadığı bakımdan belediye başkanlığına yazı yazılmış 07.01.2015 gün 28/55 sayılı cevabi yazıda dava konusu 9 parsel sayılı taşınmazın imar planı içerisinde kaldığı ve taksiminin mümkün olduğu bildirilmesine karşın, mahkemece yapılan keşif sonunda alınan 09.03.2015 tarihli Fen Bilirkişi raporunda ifrazın mümkün olmadığı bildirilmiş, böylelikle ifraz konusunda çelişki hasıl olmuştur. Bu durumda mahkemece, 3 kişilik uzman bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılarak ifrazın mümkün olup olmadığı, önceki rapor ve Belediyenin cevabi yazısı da dikkate alınarak araştırılmalı, ifrazın mümkün olduğunun anlaşılması halinde ortaklığın taksim suretiyle giderilmesine, mümkün olmadığının anlaşılması halinde şimdi olduğu gibi ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Noksan inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması uygun görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 01.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.