(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2015/1991 E. , 2015/11579 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü ... (ifrazen ...) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi davacı vekili ile ... vd. vekilince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise bir kısım davalılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine durumma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davalılar vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Aynı yöreden gelen kamulaştırma dosyalarında (... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi 05.12.2013 günlü ve 2012/196-2013/310 sayılı vd.) tarla niteliğindeki taşınmazlarda bilirkişi kurullarınca değerlendirme yapılırken ... Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü verilerinin önceki yıllara göre istikrarlı olmadığı, münavebeye alınan ürünlerin verim durumlarının düşük olması yanında satış fiyatlarının da azaldığı ve verilerin gerçeği yansıtmadığı izleniminin uyandığı belirtilerek değerlendirme tarihi itibarıyla dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg. başına ortalama toptan satış fiyatlarını içeren veri cetvellerinin çevre il ve ilçelerin (..., ..., ...) gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüklerinden getirtilip değerlendirilmesi için bozmalar yapılmıştır. Zeytin bahçesi niteliğindeki taşınmazla ilgili olarak da zeytinin değerlendirme tarihi (2013 yılı) itibarıyla dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg. başına ortalama toptan satış fiyatlarını içeren veri cetvellerinin çevre il ve ilçelerin (..., ..., ...) gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüklerinden getirtilerek dosyaya konulmasından sonra, 2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasayla değişik 11.maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin resmi verilere ve gerçeğe uygun biçimde yöntemince tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile karar verilmesi,
2-Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan yeni 1631 parsel numarası alan bölümü için yüzölçüm miktarı ve geometrik şekli dikkate alındığında %90 oranında değer kaybı oluştuğu kabul edilerek değerlendirme yapılması gerekirken %50 değer kaybı ile yetinilmesi,
3-Dava konusu taşınmazın konumu ve nitelikleri ile Tarsus-Namrun asfalt yoluna cepheli olması özelliği birlikte değerlendirildiğinde taşınmazın değerinde %20 oranında objektif değer artışı oluşturacağı gözetilerek kamulaştırma bedelinin tespiti gerekirken bu unsur dikkate alınmadan eksik bedel tespiti,
Doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
4-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği 04.02.2013 tarihinden, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ... vd. ne iadesine, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.