2. Ceza Dairesi 2014/34932 E. , 2017/5428 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sisteminin kullanılması suretiyle haksız çıkar sağlama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Müştekinin olay nedeniyle uğradığı zararın giderilmediği, dolayısıyla 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Sanığın 03.03.2007 tarihinde saat 18.51 sularında ... IP numarası aracılığıyla internete bağlanarak Yapı Kredi bankası .../Cinnah Caddesi şubesi nezdindeki müştekiye ait ... numaralı hesabın şifrelerini kırarak... Bankası Şubesindeki ..."e ait ... numaralı hesaba 4.996,00 YTL parayı havale ettiği, ..."e ait bankamatik kartını elinde bulunduran sanık ..."ın da havale edilen bu parayı İstanbul/Avcılar"da kurulu ...Altın İşletmeleri İnş.San.Tic.Ltd.Şti.ne ait pos makinesinden alışveriş yaparak kullandığı iddiasıyla yapılan yargılamada sanığın savunmasında; cep telefonu tamir işi ile uğraştığını kendisinin iş yerinde bilgisayar kullandığını, tespiti yapılan bilgisayarın bu bilgisayar olduğunu, ancak bu tip suça konu işlerden fazla bir şey anlamadığını, suçu kabul etmediğini, kullandığı bilgisayarın virüs ve güvenlik programlarının bulunmadığını belirttiği, dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, sanığın işyerinde bulunan modemin kablosuz bağlantı (wifi) özelliği olan modem olup olmadığı ve buna göre de dışardan üçüncü bir kişinin haricen bağlantıyı yapıp yapmayacağı araştırılıp, ayrıca tespit edilen IP numarasının statik mi yoksa dinamik mi olduğu kurumdan sorulup tespit edilip yapılacak bu tespitler ile sanığın savunmasıyla örtüşüp örtüşmediği, IP numarasının kopyalanması, kablosuz veya kablolu bağlantı ile internet hattına girilerek havale işlemi yapılmasının mümkün olup olmadığı hususlarının araştırılarak, yapılan eylemin üçüncü bir kişi tarafından gerçekleştirme olasılığının bulunup bulunmadığı hususlarının aydınlatılması için somut olaya ilişkin konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyeti tayin edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre;
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17/11/2009 tarih ve 2009/11-193E., 2009/268K. sayılı kararında da benimsendiği üzere; sanığın, müştekiye ait banka hesabının şifresini kırarak müştekinin banka hesabından ...’e ait hesaba katılanın bilgi ve rızası dışında internet aracılığıyla para havale etmesi biçimindeki eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 142/2-e maddesinde düzenlenmiş bulunan "bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun’un 244/4. maddesi gereğince uygulama yapılması,
3-Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken, TCK"nın 51/1. maddesinin (b) bendinde belirtildiği gibi "suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşup oluşmadığının", ayrıca "failin geçmişi, sosyal ilişkileri fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri" gibi hususlar irdelenmeksizin "yasal şartları oluşmadığından" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile 5237 sayılı TCK"nın 51 ve 62. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 11.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.