8. Ceza Dairesi 2019/29456 E. , 2020/9400 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kız kardeşini kasten öldürmeye teşebbüs, 6136 sayılı Yasaya ayrılılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık müdafinin 26.09.2018 tarihli süre tutum dilekçesinde duruşmalı inceleme talebinde bulunmadığı anlaşıldığından, süresinden sonra 19.11.2018 tarihinde yapılan duruşmalı inceleme talebinin reddine karar verilerek yapılan incelemede,
1)Müşteki Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde,
Şikayetçi Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan açılan davaya katılma ve hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı cihetle; şikayetçi vekilinin temyiz isteminin CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2)Sanık hakkında öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafii ve şikayetçi Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik ise sanık müdafinin temyiz istemlerinin incelenmesinde,
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesine göre Bakanlığın kadına karşı işlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda, davaya katılma ve hükmü temyiz hakkı bulunduğundan, Bakanlık vekili tarafından sunulan temyiz istemli dilekçede açıkça katılma iradesinin ortaya konulduğu anlaşılmakla, 2019/6 Esas sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı ile 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesi gözetilerek Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılmasına ve vekilinin de katılan vekili olarak kabulü ile yapılan incelemede;
Olay tutanakları, doktor raporları, katılan ve tanık beyanları,mahallinde yapılan keşif ve sonrasında düzenlenen bilirkişi raporu, ekspertiz raporları ve tüm dosya kapsamına göre, sanık ile katılanın miras meselesi yüzünden aralarında husumet bulunduğu, olaydan bir hafta evvel katılanın sanık ile konuşarak babasından kalan mallardaki hissesini istediği, aralarında bu nedenle tartışma yaşandığı, olay günü sanığın üstünde bulunan tabanca ile katılanın evine geldiği, "" seni öldüreceğim"" şeklinde sözler söyleyip önce katılanın kafasına silahın kabzası ile vurduğu, katılanın kaçması üzerine ise arkasından bel hizasına 3 el ateş ettiği, katılanın yaralanması sonrasında da arkasından takip ettiği, katılanın evden dışarı kaçtığı ve komşularının evinin yanındaki garaja saklandığı, görgüye dayalı bilgisi bulunan tanıklar ... ve ..."in sanığı katılanın 10-15 metre arkasında elinde tabanca ile gördüklerini beyan ettikleri, sanığın tanıklara katılanın nerede olduğunu sorduğu ve görmediklerini söylemeleri üzerine ise olay yerinden ayrıldığı, katılanın yaralanmasının Adli Tıp Raporuna göre yaşamını tehlikeye sokan bir durum yaratmadığı anlaşılmakla, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına göre, teşebbüs aşamasında kalan suç nedeniyle takdir edilen cezada bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki aksi yöndeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyularak; yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçların oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafinin sübuta, suç vasfında yanılgıya düşüldüğüne yönelik, katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin ise üst sınırdan ceza verilmesi gerektiği, kurum haberdar edilmeden karar verilmesinin usule aykırı olduğuna yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 11.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.