Esas No: 1998/69
Karar No: 1998/66
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 1998/69 Esas 1998/66 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 1998/69 E., 1998/66 K.
"İçtihat Metni"
OLAY : Ekmek fırını işletmecisi olan davacıya, zabıta ekibince 12/11/1996 günü yapılan denetimde imal ettiği ekmeğin gramaj ve fiyatını bildirir tasdikli tarife asmadığının saptanması üzerine Bandırma Belediye Encümeninin 15/11/1996 gün ve 2402 sayılı kararıyla, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 12. maddesine aykırı davrandığı nedeniyle 30,000,000.- lira idari para cezası verilmiştir.
Davacı, sözkonusu idari para cezasının kaldırılması istemiyle, 22/11/1996 tarihinde mahkeme kaydına giren dilekçe ile idari yargı yerine; 26/11/1996 tarihinde ise adli yargı yerine dava açmıştır.
BANDIRMA SULH CEZA MAHKEMESİ: 30/1/1997 gün ve E. 1996/233, K. 1997/51 sayı ile, Türk ceza sisteminde cezaların şahsiliği ve eşitliği prensibinin asıl olduğu; Belediye Encümeninin 26/11/1996 tarih ve 2469 sayılı kararında aynı durumda olan kişiler hakkında 126,000.- lira para cezası uygulandığı halde davacıya başka bir kararla 30,000,000.- lira müeyyide uygulandığının anlaşıldığı; bu bakımdan, suçun kişinin şahsına göre değişiklik arz etmesi, yani suçu işleyenler hakkında farklı uygulama yapılmasının Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Belediye Encümeninin 15/11/1996 gün ve 2402 sayılı kararının kesin olarak iptaline karar vermiştir.
İdari yargı yerine açılmış olan dava derdest iken, davacı tarafından adli yargı yerince verilmiş olan sözkonusu iptal kararı örneği 21/5/1997 günlü dilekçe ekinde idari yargı dosyasına konulmuştur.
BURSA 1. İDARE MAHKEMESİNCE: 15/7/1998 gün ve 1996/914 sayı ile, davacının 22/11/1996 tarihinde mahkemelerine dava açtığı, ancak 26/11/1996 tarihinde de adli yargı yerine itiraz ettiği ve bu itirazı inceleyen Sulh Ceza Mahkemesince 30/1/1997 gün ve E. 1996/233, K. 1997/51 sayı ile 15/11/1996 tarih ve 2402 sayılı encümen kararının iptaline karar verildiği anlaşılmakta ise de; 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun, bu Kanunda düzenlenen her türlü para cezasının idari nitelikte olduğu ve bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebileceği yolundaki 26. maddesi uyarınca, davacıya idari para cezası verilmesi yolundaki sözkonusu encümen kararına yapılan itirazın görüm ve çözümünün Mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle, görevli yargı yerinin belirlenmesi için 2247 sayılı Yasanın 19. maddesine göre Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına, incelemenin Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin ertelenmesine karar verilmiş ve karar ekinde idari yargı dosyası Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü"nün, Mustafa Bumin"in Başkanlığında, Üyeler: O. Hulusi Mustafaoğlu, M. Salim Özer, Nursel Aymakoğlu, Zafer Kantarcıoğlu, Dr. Erol Alpar ve Ertuğrul Taka"nın katılımlarıyla yapılan 9/11/1998 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa Yeğenoğlu"nun başvurunun reddi gerekeceği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa Ekinci ile Danıştay Savcısı Tülin Özdemir"in başvurunun reddi gerektiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2247 sayılı Yasanın 19. maddesi "Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davaya görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler" hükmünü taşımakta; 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği ve yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği hükme bağlanmaktadır. Anılan 19. maddeye göre görevli yargı yerinin belirlenmesi istemiyle yargı merciilerinin Uyuşmazlık Mahkemesine başvuruda bulunabilmesi için. Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada,
1- Farklı yargı düzenine dahil mahkemece kesin veya kesinleşmiş bir görevsizlik kararı verilmiş olması,
2- Bu karar üzerine kendine gelen davayı inceleyen mahkemece, davanın görüm ve çözümünde görevsizlik kararı veren mahkemenin görevli olduğu kanısına varılması, gerekmektedir.
Olayda, sulh ceza mahkemesince verilen karar, davanın esası hakkında ve kesin hüküm olduğu gibi; idare mahkemesince, davada adli yargının değil idari yargının görevli olduğu gerekçesine dayanılması karşısında, yukarıda belirtilen her iki yönden de 19. maddeye uygun olmayan başvurunun inceleme olanağı bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, sulh ceza mahkemesinin kararının göreve ilişkin olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasada düzenlenen görev uyuşmazlığı türlerinden hiçbirinin doğmasına olanak bulunmadığını da belirtmek gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, yöntemine uymayan başvurunun 2247 sayılı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmektedir.
SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre, 2247 sayılı Kanunun 19. maddesinde öngörülen yönteme uygun olmayan başvurunun, aynı Kanunun 27. maddesi uyarınca reddine, 9/11/1998 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.