17. Hukuk Dairesi 2015/18625 E. , 2018/10098 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 04.10.2012 tarihinde, müvekkillerinin kızları küçük ..."ya davalıların sürücü ve trafik sigortacısı bulunduğu aracın çarpması sonucu ..."in vefat ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 3.000,00 TL, ... için 5.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacılar için ayrı ayrı 20.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faizi ile davalı ..."den tahsilini istemiş, taleplerini 19.252,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili ve davalı ..., davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, maddi tazminat taleplerinin kabulü ile davacı ... için 8.671,00 TL"nin ve ... için 10.581,00TL"nin davalı ... AŞ açısından dava tarihi, davalı ... açısından kaza tarihinden (07/10/2012) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere, müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, davacı ... ve ... için ayrı ayrı 2.500,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden (07/10/2012) itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ..."den alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
BK"nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı ... İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve olay tarihi, tarafların kusur durumları gibi hususlar da dikkate alındığında, davacılar için takdir edilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 05.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.