Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14221
Karar No: 2017/3922
Karar Tarihi: 20.06.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/14221 Esas 2017/3922 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/14221 E.  ,  2017/3922 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/06/2015 tarih ve 2014/573-2015/481 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin % 14 ortağı olduğunu, şirketin yüksek kazanç elde etmesine rağmen şirketin zarar ettirildiğini, 09/06/2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısından önce müvekkiline gönderilen bilanço ve kâr-zarar hesaplarının incelenmesi sonucu tekrar zarar edildiği görülünce 2011 ve 2012 yıllarına ait bilanço ve kâr - zarar hesaplarının incelendiği ve bazı kalemlerdeki harcamaların şirketin elde ettiği kazanca bağlı olarak hareket ettiği, nedensiz olarak azalıp çoğaldığının görüldüğünü, yönetim kurulu üyeleri ve yeminli mali müşavirden zararın nedenleri hakkında açıklama istenildiğini, genel bir açıklama yapılmakla birlikte hizmet alımlarının % 12 çek ile % 88 banka aracılığıyla yapılmasına karşılık çeklerin kimin tarafından tahsil edildiği konusunda bilgi verilmediğini, iş avanslarının çok yüksek olması ve uzun süre kapatılamama nedenlerinin açıklanamadığını, işçi ücretleri asgari ücretli oranı % 40 civarında olup, net alınan ile bordrolar arasında fark olup olmadığı hususunda inceleme yapılamadığını, şirket adına kayıtlı arazi ve gayrimenkuller hesabının incelettirilmediğini, mazot firmalarından yapılan alımlar ve ödemelerde açıklanamayan birbirine zıt işlemler bulunduğunu, şirket yönetim kurulu üyeleri ve aile bireylerinin 20.000,00 TL civarında her ay huzur hakkı aldığını, iş ortaklıklarında şirketin payı ve kârının ne oranda olduğunun açıklanamadığını, KDV indirimleri, faturalar ve CH ekstrelerinin incelettirilmediğini, bankada ciddi nakit para bulunmasına rağmen bankadan kredi kullanılması sonucu yüksek faizler ödenmesi hususunun açıklanamadığını, anılan hususlarda yapılan incelemede yeterli sonuçlara varılamaması nedeniyle genel kurulda özel denetim talebinde bulunulduğunu ancak reddedildiğini, şirketin yaptığı işler ile elde etmesi gereken kazanç, her yıl değişen ve sabit olması gereken giderlerdeki artış sonucu zarar ettiğini ve kurulma amacının dışına çıktığını ileri sürerek, TTK’nın 531. maddesi uyarınca şirketin haklı nedenle feshini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının hisselerini devrederek ortaklıktan ayrılmak istediğini, uzun yıllardır müdürlük ve yönetim kurulu üyeliği yaptığından müvekkili şirketin mali yapısı hakkında bilgi edinmek istediğini ve ilgili evrakların incelendiğini, davacının hisselerin devrine ilişkin olarak yüksek rakamlar talep etmesi nedeniyle ayrılma isteğinin gerçekleşemediğini, müvekkili şirketin vergi, ... borcunun bulunmadığını ve 200 yakın personel istihdam ettiğini, davacının ileri sürdüğü sebeplerin hiç birinin şirketin sona erme, fesih ve tasfiye koşullarına uygun olmadığını, davacının son yapılan 09/06/2014 tarihli genel kurul toplantısı da dahil olmak üzere tüm genel kurul toplantılarına katıldığını, kararların iptalini de istemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin 2011- 2012-2013 yılı ticari defterleri ile mali tablolarına göre 2011 yılında vergilerden sonra kalan net kârın 19.681,09 TL olduğu, 2012 yılında 2.743.942,20 TL ve 2013 yılında 757.046,23 TL zarar ettiği, 2004 ve 2005 yılı ortaklara dağıtılabilir kârı olan 1.446.938,00 TL"yi şirketin mali yapısını güçlendirmek adına sermayeye ilave ettiği, 2006 yılında 1.071.138,85 TL ortaklara dağıtılabilir net kâr oluşsa da 2007 yılında 2.295.134,20 TL zarar elde ettiği, 2008 yılından sonraki dönemlerde de kâr ve zarar elde ettiği, dolayısıyla davalı şirketin geçmişteki teamüller de göz önüne alındığında belirli dönemlerde zarar etmesi nedeniyle öz kaynağının azalması kaygısıyla rekabet gücünü artırabilmek ve daha güçlü bir mali yapıya kavuşabilmek adına 2004-2013 yılları arasında kar edilen dönemlerde kârlarını dağıtmadığı, kaldı ki davacının bu hususta genel kurullara katılarak kâr dağıtmama kararına karşı iptal davası açma hakkı bulunduğu halde bu hakkını kullanmadığı, davalı şirketin iş avansları vermesi hususu incelendiğinde ise, hemen hemen her ay olmak üzere iş avansları ödediği, herhangi bir harcama vesikasının bulunmadığı ve yine çalışanlarından harcama vesikası olmadan iade aldığı, bu durumun şirketin personeline borç para verdiğine karine teşkil edebileceği, yapılan ödemeler ve iadeler konusunda mali teamüle uygun olmayan hesap hareketleri bulunmasına rağmen şirketin uğradığı bir zarar olmadığı kaldı ki, bundan doğan zarar bulunması halinde ayrı bir sorumluluk davasının konusu olabileceği, şirketin çalıştığı bankalardan kullandığı kredilerden dolayı finansman maliyeti ve gelirlerin ilgili yıllarda ticari defterlere ve mali tablolara usulüne uygun bir şekilde yansıtıldığı, keza alınan ve kullanılan çeklerin de defter kayıtlarında yer aldığı ve bir usulsüzlük olmadığı, şirket yönetim kurulu başkan ve üyelerine genel kurul kararları ile harcadıkları emek ve mesailerine karşılık usulüne uygun huzur hakkı ödendiği, şirket kayıtlarına göre, yönetim kurulu üyelerinin şirkete borçlu oldukları, bu borçlar nedeniyle şirket tarafından faiz tahakkuk ettirildiği, bu nedenle şirketin zarara uğratıldığından veya şirket yöneticilerinin haksız kazanç sağladığından bahsedilemeyeceği, 6102 sayılı TTK"nın 531. m. uyarınca fesih talebinde bulunabilmesinin en son çare olarak dikkate alınması gerektiği zira, asıl olanın şirketin devamlılığı olduğu, davacının iddia ettiği hususlar değerlendirildiğinde şirketin haklı nedenle feshi koşullarının oluşmadığı, bunun doğal sonucu olarak TTK’nın 531. maddesinin 2. cümlesi kapsamında davacının paylarının gerçek değerinin ödenmesi ile şirketten çıkarılması şartlarının da bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 20.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi