Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikil cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/9749 Esas 2016/2410 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9749
Karar No: 2016/2410
Karar Tarihi: 14.03.2016

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikil cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/9749 Esas 2016/2410 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanık hakkında \"beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikil cinsel istismarı\" suçundan mahkumiyet kararı vermiştir. İlk derece mahkemesinin verdiği hükmün bozulması üzerine yapılan duruşmada, yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilmiş ancak, suç tarihi itibariyle yaş küçüklüğü nedeniyle mağdurenin ruh sağlığı üzerindeki etkisinin belirlenmesi için eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı göz önünde bulundurularak yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi.
14. Ceza Dairesi         2015/9749 E.  ,  2016/2410 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikil cinsel istismarı
    HÜKÜM : Mahkûmiyet

    İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükmün sanık müdafii ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi ve sanık müdafiince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, 09.03.2016 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
    Belli günde Hakimler duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde oturum açıldı.
    Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekaletnameye dayanarak sanık ... adına gelen Av. ... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
    Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık ... hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
    Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
    Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
    Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
    Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 23.03.2016 Çarşamba günü saat 13:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Suç tarihi itibariyle on beş yaşından küçük mağdurenin, Dairemizin 24.11.2011 günlü bozma ilamından sonra yapılan 18.04.2013 günlü duruşmada; sanık ile rızasıyla bir kez ilişkiye girdiğini, önceki ifadelerini ailesinin baskısıyla verdiğini, Adli Tıp muayenesine gittiğinde de annesinin yanında olduğunu, hatta kendisi ile görüştükten sonra doktorlarla da görüşüp yönlendirme yaptığını, psikolojik bir şeyinin olmadığını söylemesi, bozma ilamı doğrultusunda aldırılan Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 30.04.2012 tarihli raporunun mağdure muayene edilmeden, bozma kararından önce 07.07.2010 tarihli muayeneye dayanılarak düzenlendiğinin anlaşılması karşısında; mağdurenin Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kuruluna sevkedilip muayenesi de yapılmak suretiyle, temyize konu iş bu olay nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda yeniden rapor alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Hükümden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları ile sanık müdafiin duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunması bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
    14.03.2016 tarihinde verilen işbu karar 23.03.2016 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından Mehmet Şahin hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.