12. Ceza Dairesi 2016/3647 E. , 2018/239 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/2, 62, 50/4-1.a, 52/4, 53/6. ve ve 5275 sayılı Yasanın 106/3. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1)Katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılanlar vekilinin, 25/11/2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 12/01/2015 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında aynı Kanun"un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin isteme uygun olarak REDDİNE,
2)Sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırları arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; kaza sebebiyle bir kişinin öldüğü, bir kişinin de hayati tehlike geçirecek, hayat fonksiyonlarını 6 derece etkileyecek şekilde kemik kırığı oluşacak ve yüzde sabit iz oluşacak şekilde yaralandığı somut olayda, sanığın taksirinin derecesi ve meydana gelen zararın ağırlığı gözetilerek, alt sınırdan daha fazla uzaklaşılıp, hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yerine, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında bir gün karşılığı miktarın belirlenmesine ilişkin uygulama maddesinin gösterilmemesi sureti ile CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2-Sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının taksitlerinden birinin zamanında ödenmemesi halinde, geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ihtaratı ile yetinilmesi gerekirken, “Taksitlerden birisi süresinde ödenmediği takdirde, geriye kalan taksitlerin tamamının bir defada tahsiline” karar verilmesi,
3-Hüküm fıkrasında, infaz yetkisini kısıtlar biçimde Cumhuriyet Savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde hükmedilen adli para cezasının ödenmeye başlanmaması halinde 5275 sayılı Yasanın 106/3. maddesi uyarınca adli para cezasının hapis cezasına çevrileceğinin ihtarına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün (3). bendinde yer alan "günlüğü" ibaresinden önce gelmek üzere ve TCK"nın 52/2 maddesi gereği" ibaresinin eklenmesi, hükmün (5). bendindeki "tahsiline" ibaresinin "tahsil edileceğinin" şeklinde değiştirilmesi ve devamına "ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına" ibaresinin eklenmesi ile hüküm fıkrasının (6). bendinden “ Yapılan usulüne uygun tebliğlere rağmen, yasal süresi içerisinde ödenmeyen Adli Para Cezasının, 5275 sayılı Yasanın 106/3. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Başsavcılığınca hapse çevrilmesine” ibaresinin çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.