18. Ceza Dairesi Esas No: 2016/7435 Karar No: 2018/4610 Karar Tarihi: 29.03.2018
Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/7435 Esas 2018/4610 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararında, sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan 1 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildiği ancak cezanın 1 yıl 15 gün olması gerektiği belirtildi. Ayrıca, kamu görevlisine karşı hakaret suçunda cezanın yanlış şekilde belirlendiği, adli sicil kaydında sabıkası bulunmayan sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar bakımından engel hali bulunmadığı halde bu konuda yeterli değerlendirme yapılmadığı, hak yoksunluğuna ilişkin hükmün uygulanma olanağının ortadan kalktığı belirtilmiştir. Bu nedenlerle mahkeme kararı bozulmuş, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK'nın 62/1, 125/3-a, 125/1, 53/1-b, CMK'nın 231.
18. Ceza Dairesi 2016/7435 E. , 2018/4610 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümde, TCK"nın 62/1. maddesinin uygulanması ve cezalarında 1/6 oranında indirim yapılmasına karar verildiği halde, cezaların “1 yıl 15 gün hapis cezası” yerine “1 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası” olarak belirlenmek suretiyle fazla ceza tayini, 2- Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçlarında; temel cezanın doğrudan TCK"nın 125/3-a maddesi gereğince tayini yerine aynı Kanun"un 125/1. maddesi ile belirlenip daha sonra arttırım yapılması, 3- Adli sicil kaydında sabıkası bulunmayan, CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar bakımından engel hali bulunmayan sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının erteleme kurumundan önce değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden “şartları oluşmadığından” biçimindeki kanuni ve yeterli olmayan gerekçeyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 4- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Kanuna aykırı, Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 29/03/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.