10. Ceza Dairesi 2016/3459 E. , 2017/3050 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 26/10/2016 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının düşmesine ilişkin Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/01/2016 tarihli ve 2009/33 esas, 2010/28 sayılı ek kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25/11/2016 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanıkların TCK"nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 191/6. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/04/2010 tarihli ve 2009/1338 esas, 2010/440 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip infazına başlandığı,
2- Hükümlünün, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerini yerine getirdiği gerekçesiyle, Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/01/2016 tarihli ve 2009/33 esas, 2010/28 sayılı ek kararı ile TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca «kamu davasının düşmesine» karar verildiği ve kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "1- Sanık hakkında verilen 12/01/2016 tarihli düşme kararından önce, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinde değişiklik yapıldığı cihetle, sanığın hukuki durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanıkların tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanıkların tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir." denilerek, Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/01/2016 tarihli ve 2009/33 esas, 2010/28 sayılı ek kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan hükümlünün, 27/04/2010 tarihli hüküm tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 7. fıkrası gereğince, mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılması yerine davanın düşmesine karar verilmesi yasaya aykırı ise de, mahkûmiyet hükmünden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrası sanık lehine hükümler içermekte
olup, mahkemece 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra 12/01/2016 tarihli kararla yapılan değerlendirme esnasında öncelikle sanık lehine uyarlama yapılması gerektiğinden, sanığın kanun yararına bozma talebine konu olan suçu, aynı nitelikte başka bir suç nedeniyle daha önce verilmiş bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle daha önce tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, karardan önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
Karar verilmesi gerektiğinden, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; kamu davasının düşmesine ilişkin Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/01/2016 tarihli ve 2009/33 esas, 2010/28 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 22.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.