Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2010/11-463
Karar No: 2010/486
Karar Tarihi: 13.10.2010

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010/11-463 Esas 2010/486 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2010/11-463 E.  ,  2010/486 K.

    "İçtihat Metni"

     MAHKEMESİ         : İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ         : 10/11/2009
    NUMARASI         : 2008/225-2009/239

     Taraflar arasındaki “Marka Hükümsüzlüğü” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne dair verilen 27/12/2005 gün ve 2002/509-334 sayılı kararın incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin  10.10.2008 gün ve 2008/8657-10988  ilamı ile;
     (…Davacı vekili, davalının "SATEN" unsurlu markalarının müvekkilinin 1985 ve 1988 yıllarından beri tescilli olan çok tanınmış "ÇBS SATEN" ve "SATEN" markaları ile benzer olduğunu ileri sürerek, davalı markaların iptali ile terkinini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiş, karşılık davada ise karşı davalıya ait (86151) ve (107887) nolu markaların 556 sayılı KHK"nin 7/1-c bendi uyarınca hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, asıl davanın reddine ve "SATEN" sözcüğünün ayırtediciliğini yitirerek yaygın biçimde tasvir edici nitelik taşıyan boya türünü ifade eden ada dönüşmesi nedeniyle karşılık davanın kısmen kabulü ile karşılık davalı adına tescilli (107887) nolu "SATEN" markasının hükümsüzlüğüne ilişkin olarak verilen karar Dairemiz"ce davacı - karşılık davalı yararına bozulmuştur.
    Davalı ve karşılık davacı vekili, karar düzeltme talep etmiştir.
    1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı ve karşılık davacı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan ve HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen sair karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
    2-Her ne kadar Dairemizin 13.03.2008 tarih ve 11367/3138 sayılı bozma kararının (1). bendinde uyuşmazlığın 556 Sayılı KHK’nin 7/1-c ve 42/1-a bentlerine temas eden vakıalarla sınırlı olarak inceleme ve değerlendirilme yapılması gereğine işaret edilmişse de, karşı dava dilekçesindeki açıklama itibariyle dava konusu 1988/107887 sayılı markanın asıl ve tek unsurunu oluşturan “SATEN”  ibaresinin boya sektöründe yaygın bir şekilde kullanılan boya cinsi olduğu ileri sürülerek markanın hükümsüzlüğü istenildiğine göre, mahkemece karşı davanın HUMK’nun 76. maddesi uyarınca hukuki nitelendirilmesi yapılarak davalı ve karşılık davacı isteminin 556 Sayılı KHK’nin 42/1-d bendine dayalı olarak; marka sahibinin davranışları nedeniyle markanın tescil edildiği ürünler için yaygın bir ad (jenerik ad) haline geldiği iddiasına dayalı hükümsüzlük davası olarak tavsif edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Bu bakımdan, davalı ve karşı davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 13.03.2008 tarih ve 11367/3138 sayılı bozma kararının (1) nci bendinin ortadan kaldırılması gerekmiştir. 
    3-Ayrıca, Dairemizin yukarıda tarih ve numarası yazılı bozma kararının (2) nci bendi “birinci paragrafı”nda davacının “SATEN” asıl unsurlu diğer markalarının varlığı karşısında ve bu markalar hükümsüz kılınmadığı müddetçe de marka korumasından yararlanacak olmaları nedeniyle davalı ve karşı davalı adına tescilli 1998/202890 sayılı “BETEK SATİN” markasının hükümsüz kılınması gerektiği açıklanmış ise de;   “SATEN” ibaresinin cins adı haline geldiği iddiası davalı ve karşılık davacı tarafından açılan karşı davada ileri sürüldüğüne göre, karşı davanın sonucu 202890 sayılı markanın hükümsüzlüğü için açılan asıl davada yapılacak olan değerlendirmeyi de etkileyecektir. Davacının tescilli diğer markalarında yer alan “SATEN” ibaresinin markanın asli unsuru olarak korunup korunamayacağı hususu karşı davada yapılacak değerlendirmeye göre belirleneceğinden, davalı ve karşılık davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme talebi de yerinde görülmekle, Dairemizin 13.03.2008 tarih ve 11367/3138 sayılı bozma kararının (2) nci bendi “birinci paragrafı’nın da ortadan kaldırılması gerekmiştir.
    4-Ancak, mahkemece karşı davanın konusu 1988/107887 sayılı markayı oluşturan “SATEN” ibaresinin marka sahibi olan davacı ve karşı davalının davranışları nedeniyle jenerik ad haline geldiği, davacının bazı münferit davalar dışında anılan ibarenin resmi mercilerce ve ilgili sektörce cins adı olarak kullanımını önleyici ciddi tedbirlere başvurmadığı kabul edilerek 556 Sayılı KHK’nin 7/1-d bendi uyarınca 107887 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmişse de, bu hususta yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir.
    Mahkeme kararının gerekçesinde sözü edilen Türk Dil Kurumu’nun (TDK) cevabi yazısında, “SATEN” sözcüğünün sözlükte; atlas ve atlas gibi parlak bir kumaş cinsi olarak tarif edildiği belirtilmiş ayrıca, boya çevrelerinde cins adı olarak da kullanılmakta olduğundan söz edilmekle birlikte sözlükte böyle bir anlamı da bulunduğu yönünde bir açıklama yapılmamıştır. 
    Ayrıca, davacı ve karşı davalı vekili, TSE’nce boyalar ve vernikler için sınıflandırma amacıyla benimsenen Nisan 2001 tarih ve EN 13300 sayılı Avrupa Standardı’nda “saten” ibaresinin boyada bir parlaklık cinsi olarak belirtilmesine karşın, TSE’nce kabul edilmiş bir taslak bile olmadığı ve bu sınıflandırmaya anılan kurum nezdinde itiraz ettiklerini belirterek buna ilişkin dilekçe örneğini ibraz etmiştir.
    556 Sayılı KHK’nin 10. maddesi uyarınca “tescilli bir markanın, tescilli olduğu belirtilmeden bir sözlük, ansiklopedi veya bir başka başvuru eserinde, jenerik ad izlenimi verecek şekilde, yayımlanması durumunda, marka sahibinin talebi üzerine yayıncı, yayının sonraki ilk sayısında yanlışlığı düzeltir”. Bu madde ile amaçlanan, markanın tescil edildiği mal veya hizmetlerin cins adı haline dönüşmesinin önlenmesidir. Aksi taktirde, bu durum marka sahibinin tutum ve davranışlarından, yani kusurundan ileri gelmekte ise aynı KHK’nin 42/1-d bendi uyarınca markanın hükümsüzlüğüne karar verilebilir. O halde, gerek TDK Sözlüğü’nde ve gerekse TSE Standardında “SATEN” sözcüğünün cins adı olarak yer alıp almadığının ve davacının böyle bir sonucun doğmaması için gerekli önlemlere başvurup başvurmadığının tam olarak belirlenmesi gerekir. Oysa, mahkemece açıklanan bu hususlarda yeterli araştırma yapılmamış olup, Kimya Mühendisleri Odası tarafından görevlendirilen bir kimya yüksek mühendisinin görüşü de tek başına “SATEN” ibaresinin ilgili boya sektöründe cins adı haline geldiğinin kabulü için yeterli olamaz.
    Markanın, kullanıldığı mal ve hizmetler için yaygın ad haline gelmesi marka sahibinin olumlu veya olumsuz bir davranışı sonucu oluşmamışsa, söz konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilemez. Uyuşmazlık halinde marka sahibinin, markasının ayırt edici niteliğinin kaybolmaması için gerekli önlemleri alıp almadığının mahkemece belirlenmesi gereklidir. Marka sahibinin davranışları nedeniyle markanın kullanıldığı mal veya hizmetler için yaygın ad  (jenerik ad) haline geldiğinin anlaşılması halinde ise, artık bu durumda, markanın iptali mümkün olabilecektir.
    O halde, yukarıda açıklanan hususlarda ilgili kurumlardan yeniden soruşturma yapılarak gerekli cevaplar alındıktan sonra, davacı ve karşı davalı tarafça dayanılan ve dosyaya sunulan yargı kararları ile birlikte değerlendirilmek suretiyle “SATEN” ibaresinin marka sahibinin davranışları nedeniyle tescil olunduğu ürünler bakımından yaygın kullanılan bir cins adı haline gelip gelmediğinin değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu karşı davanın kısmen kabulü ile karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın açıklanan bu gerekçe ile bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ve karşılık davacı vekilinin sair karar düzeltme isteminin HUMK’nun 442. maddesi gereğince REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ve karşı davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 13.03.2008 tarih ve 11367/3138 sayılı bozma kararının (1) nci bendinin ve (2) nci  bendi “birinci paragrafı’nın Ortadan Kaldırılmasına, kararın yukarıda (4) nolu bentte açıklanan değişik gerekçe ile bozulmasına ...)
     gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davacı-karşı davalı vekili

      HUKUK GENEL KURULU KARARI
     
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile  direnme kararının Özel Dairenin bozma kararında açıklanan nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 13.10.2010 gününde oybirliği ile  karar verildi.

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi