Terörizmin finansmanı - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/4479 Esas 2017/1161 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4479
Karar No: 2017/1161
Karar Tarihi: 20.03.2017

Terörizmin finansmanı - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/4479 Esas 2017/1161 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Van 5. Ağır Ceza Mahkemesi, sınır kaçakçılığı işiyle uğraşan sanıkların, PKK silahlı terör örgütünün kırsaldaki mensuplarıyla irtibat halinde bulunarak gerçekleştirdikleri yardım faaliyetlerini sürekli ve karşılıksız şekilde yerine getirdiklerine dair dosya kapsamında delil bulunmadığından, suç vasfında hataya düşülerek hüküm kurulduğunu belirterek, kararı bozdu. Ayrıca, hüküm fıkrasında sanıkların ad ve soyadlarının yanlış yazıldığını, müsadere esnasında uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmediğini, lehe kanun değerlendirmesi yapılması gerektiğinin gözetilmediğini ve Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemeleri iptal ettiği için kararda düzeltme yapılması gerektiğini belirtti. Kanun maddeleri olarak ise, 6415 sayılı Kanunun 4/1, TCK'ın 62, 53, 58/9, 54 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmü verildiği, TCK'nın 220/7. maddesi uyarınca sübut bulan eylemlerin aynı Kanunun 314/2. maddesi uyarınca örgüte yardım etme suçunu oluşturacağı, 3713 sayılı Kanunun 17/1. maddesi delaleti ile 5275 sayılı Kanunun 107/4 ve 108.maddeleri gereğince infaz ed
16. Ceza Dairesi         2016/4479 E.  ,  2017/1161 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi (Van 5. Ağır Ceza Mahkemesi)
    Suç : Terörizmin finansmanı
    Hüküm : Sanıklar hakkında ayrı ayrı; 6415 sayılı Kanunun 4/1,
    TCK"nın 62, 53, 58/9, 54, 63. maddeleri uyarınca
    mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Sanık savunmaları, iletişim tespit tutanakları, tanık beyanı ve teşhisi ile tüm dosya kapsamına göre; sınır kaçakçılığı işiyle uğraşan sanıkların, PKK silahlı terör örgütünün kırsaldaki mensuplarıyla irtibat halinde bulunmak suretiyle gerçekleştirdikleri yardım faaliyetlerini sürekli ve karşılıksız şekilde yerine getirdiklerine dair dosya kapsamında delil bulunmadığı nazara alındığında, sübut bulan eylemlerinin TCK"nın 220/7. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 314/2. maddesi uyarınca örgüte yardım etme suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabul ve uygulamaya göre de;
    a-Gerekçeli karar başlığında suç adının “Terörizmin finansmanı” yerine "Silahlı terör örgütüne üye olmak" şeklinde yazılması,
    b-Hüküm fıkrasında sanık ..."ın adının "...", sanık ..."nın adının "...." ve sanık ..."ın soy adının da "..." olarak belirtilmesi,
    c-Ancak örgüt mensubu suçlu hakkında uygulanabilen ve 5237 sayılı TCK"nın 6/1-j maddesinde tanımlanıp tahdidi olarak sayılan; suç örgütü kuran, yöneten, örgüte katılan/üye olan veya örgüt adına suç işleyenlerden olmadığı için örgüt mensubu sayılmayan, hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden sanık hakkında verilen cezanın 3713 sayılı Kanunun 17/1. maddesi delaleti ile 5275 sayılı Kanunun 107/4 ve 108.maddeleri gereğince infaz edilmesi gerekmekte ise de şartları oluşmadığı halde TCK"nın 58/9. maddesinin tatbik edilmesi,
    d-Müsadere esnasında uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    e-Suç tarihi itibarıyla yürürlükte olan 3713 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile sonradan yürürlüğe giren 6415 sayılı Kanunun 4/1. maddesinin uygulanması suretiyle bulunacak ceza miktarları bakımından, TCK’nın 7/2 ve 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddeleri uyarınca, lehe kanun değerlendirmesi yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    f-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükümlerin BOZULMASINA, CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına, 20.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.