4733 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/1488 Esas 2021/1470 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1488
Karar No: 2021/1470
Karar Tarihi: 11.02.2021

4733 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/1488 Esas 2021/1470 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında yerel mahkeme tarafından verilen mahkumiyet kararı temyiz edildi. Temyiz incelemesi yapılırken gümrük idaresinin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisinin olmadığı göz önünde bulunduruldu ve temyiz talebi reddedildi. Sanık ve TAPDK vekilinin temyiz isteği ise reddedilmedi ve esasa geçildi. İnceleme sonucunda, sanık lehine düzenlenen 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen hükümler ve kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği belirlendi. Bu nedenle, yerel mahkemece sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği tespit edildi. Ayrıca, hüküm gerekçe kısmında teşdiden ceza verileceği belirtilmesine rağmen, hükümde asgari hadden ceza verilerek çelişki oluşturulması ve gümrük idaresinin davaya katılma hakkı olmadığı halde lehine karar verilmesi de bozmayı gerektiren hatalar olarak belirlendi. Bu nedenle, hüküm bozuldu ve dosya mahkemesine gönderildi. Kanun maddeleri ise şu şekilde sıralanmıştır: 4733 sayılı Kanun, 5320 sayılı Yasa, 1412 sayılı CMUK, 7242 sayılı Kanun, 5607 sayılı Kanun ve 5237 sayılı TCK.
19. Ceza Dairesi         2020/1488 E.  ,  2021/1470 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 4733 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    I-Müşteki Gümrük İdaresinin temyizine göre yapılan incelemede;
    Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi"nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığından Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa "nın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    II-Sanığın ve TAPDK vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK"nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    2-Hükmün gerekçe kısmında teşdiden ceza verileceği belirtilmesine rağmen , hükümde asgari hadden ceza verilerek gerekçe ile karar arasında çelişki oluşturulması
    3- Suç tarihi itibariyle suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi"nin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve TAPDK vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.