Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Dayanak akit tablosuna göre, borçlulardan  firmasının, alacaklı ..... A.Ş.ne karşı bayilik ilişkisinden doğan emtia alışverişi ve her türlü bayilik ilişkisi ve taahhütlerinden mütevellit doğmuş ve doğacak borcunun 20.000.TL"sına kadar teminat ipoteği verdiği görülmektedir.
Bayilik sözleşmesinden doğan alacağın tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektireceğinden, alacaklı önce dava açıp, mahkemeden alacağını belirtir ilam aldıktan sonra takipte bulunabilir.
Somut olayda alacaklı, Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 29.01.2010 tarih ve 2008/526 esas, 2010/36 karar sayılı ilamına dayalı olarak takip yapmış olup, bu ilamla borç tesbit edilip tahsiline karar verilmiş olmakla, ipotekli borç artık kayıtsız şartsız bir borç haline gelmiştir. Bir diğer ifade ile alacak ilam ile hüküm altına alınmış olduğundan, alacaklının anılan ilama ve ipotek akit tablosuna dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapmasında yasaya aykırılık yoktur.
Öte yandan takip  dayanağı ilam edaya ilişkin olup icraya konulabilmesi için kesinleşmesi de gerekmez.
O halde mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.  
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20/09/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.