Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3725
Karar No: 2020/2536
Karar Tarihi: 04.03.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3725 Esas 2020/2536 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar arasında yapılan bir kredi sözleşmesi sonrasında borcun ödenmemesi nedeniyle gerçek değerinin altında başka bir şahsa satıldığı iddia edilen bir taşınmazın tasarrufunun iptali davası vardır. Ancak mahkeme, dava açılmadan önce gerekli dava şartlarının sağlanmadığı gerekçesiyle davayı usulden reddetmiştir. Mahkeme ayrıca, dava konusu taşınmazların değerinin bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğini ve yargılama giderlerinin haksız olan tarafa yükleneceğini belirtmiştir.
İİK'nun 277, 143, 105, 283 ve 281. maddelerine atıfta bulunulmuştur.
17. Hukuk Dairesi         2018/3725 E.  ,  2020/2536 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı şirket ile davacı banka arasında Genel Nakdi Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, borcun ödenmemesi üzerine kredi borçlusu firma ve ipotekli taşınmaz malik ... aleyhine İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2014/7349 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığını, davalı firmanın maliki olduğu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 138 ada, 4 parselde yer alan zemin+1. kat, 4 nolu bağımsız bölüm dubleks mesken vasıflı taşınmazın 135.000,00 TL bedelle diğer davalı ...’ya 18/04/2014 tarihinde gerçek değerinin çok altında bir bedelle satıldığını, davalılardan ...’nın, davalı firmanın 2013/12 mizanında “329-Diğer Ticari Borçlar” kaleminde alacaklı olarak isminin yer almasının borçlunun aciz halinde olduğunu bildiğini gösterdiğini, davalıların alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla ızrar kastıyla hareket ettiklerini beyan ederek dava konusu taşınmaz tasarrufunun İİK’nun 277 v.d. maddeleri uyarınca iptalini, davacının alacaklı olduğu İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2014/16348 sayılı dosyası üzerinden yürütülen takip kapsamında taşınmazın cebri icra yoluyla satışına yetki verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davacı iddiasının doğru olmadığını, davalı ...’ın söz konusu taşınmazın evveliyatındaki sahibi olup, taşınmazın aslında inanca dayalı
    olarak diğer davalıya devredildiğini, diğer davalının gerçekte bu taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisi bulunmadığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmaz dava dışı ... satılmış olmakla davacı İİK."nun 283/2. maddesi gereği talepte bulunmuş olduğundan, taşınmaz yargılama aşamasında dava dışı kişiye satıldığından konusu kalmayan taşınmaz yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, İİK’nun 283/2. maddesi gereği taşınmazın 135.000,00 TL"ye davalı ..."ya satılmış olması göz önünde tutularak, davacı alacağını geçmemek koşuluyla 135.000,00 TL"nin davalılardan alınıp, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm; davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’nce davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/10/2016 tarih, 2015/41 E- 2016/390 K sayılı ilamının 353/1-b.2 maddesi uyarınca düzeltilmesine ve ipotek alacaklısı tarafından yapılan takip sonucu taşınmaz başka bir şahsa ihale edildiğinden dolayı ipotek alacaklısının borcu karşılandıktan sonra davalı ...’ya herhangi bir bedel düşmediğinden yerel mahkemenin davalıların sorumluluğuna yönelik hüküm kurmasını doğru bulmayarak sadece konusuz kalan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığı şeklinde yeni hüküm tesis edilmiş; Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararı, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bu tür davalar elinde kat"i (İİK.nun 143.md) yada geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re"sen kendiliğinden gözönüne alınması gerekir. Aciz belgesinin dava açılmadan dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay"ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağı vardır.
    Somut olayda, davacı alacaklı tarafından İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2014/16348 sayılı dosyasından davalı borçlu şirket aleyhine yapılan ilamsız takip sonucu, 24/03/2015 tarihinde Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün 2015/391 Tal. Nosu ile çıkılan hacze ilişkin tutanakta; gidilen adresin kapalı olduğu, dışarıdan bakıldığında içerinin boş olarak göründüğü ve adreste yapılacak başkaca bir işlem kalmadığından hacze son verildiği belirtildiğinden söz konusu haciz tutanağının İİK 105.maddesi hükmüne göre aciz belgesi niteliği taşımadığı görülmektedir. Bununla birlikte 24/03/2015 tarihli haciz
    tutanağında yer alan adres, borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının adres bilgisinin üzeri çizilerek el yordamı ile sonradan eklenmiş olarak gözüken adres olup, tebligat üzerindeki bu adresin nereden geldiği dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. O halde mahkemece, davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
    2-Kabule göre de, HMK"nun 331. maddesine göre davanın konusuz kalması halinde hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. Ancak mahkemece; bu davanın görülmesi için gerekli koşulların dava konusu olayda gerçekleşip gerçekleşmediği kısaca davanın haklılık durumu gereği gibi tartışılmadan karar verilmiştir. Davanın karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı; davanın kabulü gibi düşünülerek davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmiştir.
    Ayrıca; Tasarrufun iptali davalarında, dava değerini iptali istenilen tasarruf konusu işlemin değeri ile takip konusu alacağın miktarından hangisi az ise o değer oluşturur ve yargılama giderleri, vekalet ücreti de buna göre belirlenir.
    Bu durumda, mahkemece dava konusu taşınmazların tasarruf tarihindeki değerlerinin bilirkişi aracılığıyla tespiti ile karar verilmesine yer olmadığı kararı verilen taşınmazlar yönünden tarafların haklılık durumları değerlendirilerek, yargılama giderinin haksız olan tarafa İİK.nun 281. maddesi uyarınca yükletilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    3-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının, davacı vekilinin ise temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dosyanın karar veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ile davacıya geri verilmesine, 04/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi