17. Hukuk Dairesi 2015/19091 E. , 2018/10070 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin babası ve aynı zamanda murisi olan... tarafından müvekkili lehine 24/09/2003 tarihinde tek primli birikimli ... Yatırım ... Poliçesi yaptırıldığını, müvekkilinin babası... tarafından yaptırılan poliçenin 10 yıllık olup poliçe süresinin 24/09/2013 tarihinde dolduğunu, müvekkilinin vade gelimi işlemlerinin sonlandırılarak paranın kendisine ödenmesi için davalı şirkete bir çok kez talepte bulunması ve şirketçe istenen belgeleri eksiksiz sunmasına rağmen şirketten parasını alamadığını, bu nedenle iş bu davayı açtıklarını beyan ederek, davalarının kabulü ile müvekkili adına tahakkuk eden 8.523,32 TL"nin davalı şirkete ilk başvuru tarihi olan 01/11/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre;davanın kısmen kabulüne; 8.253,32 TL alacağın temerrüt tarihi olan 01/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; ...ndan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun"un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK"nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacının murisi ile yapılan hayat sigorta sözleşmesine aykırılıktır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
Davalı ile davacı arasındaki ilişki ise 6502 sayılı Kanunu"nun 3/1. maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle 17.09.2014 tarihinde davacının açtığı tazminat davasında Tüketici Mahkemesi"nin görevli olması nedeniyle, ...’da müstakil tüketici mahkemesi bulunmayıp ... 1,2,3,4,5. Asliye Hukuk Mahkemelerinin tüketici mahkemesi sıfatıyla bu davalara baktıkları anlaşıldığından mahkemece tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması gerekirken ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.