2. Hukuk Dairesi 2017/5537 E. , 2017/14361 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tazminat -Nafaka
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, maddi tazminat, nafaka ve ziynet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle her ne kadar mahkemece gerekçeli kararın ön bölümünde, taraf sıfatları karıştırılarak, erkek davalı olarak gösterilmiş ise de, erkeğin davacı-karşı davalı, kadının da davalı-karşı davacı olduğunun anlaşılmasına göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat çoktur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (... m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı-karşı davacı kadın, karşı dava dilekçesinde yoksulluk nafakası talebinde bulunmuş, mahkemece bu talebin yoksulluk nafakasının artırım talebi olduğu düşüncesiyle yanlış yorumlanarak, 10.03.2006 tarihli karar ile yoksulluk nafakasının artırım talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizin 30.09.2013 tarih ve 2013/18071 esas, 2013/22314 karar sayılı ilamının 3. bendinde kararın yoksulluk nafakasına ilişkin kısmında, yoksulluk nafakasının artırılması yönünde bir talebin olmadığı belirtilerek, bu nedenle, kadının bu talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği yönünde kesin bozma yapılmış, mahkemece bu bozma ilamına uyulmuş ne var ki bu sefer de infazda tereddütte mahal verecek şekilde hükmolunan nafakanın niteliği belirtilmeden, bozma ilamının amacına aykırı olarak sadece nafaka denilmek suretiyle bir karar verilmiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında, mahkemece bozma ilamına uyulduğu belirtildiğine göre, bozma ilamının gereğinin de yerine getirilmesi zorunlu hale geldiği dikkate alındığında, kadının yoksulluk nafakası hakkında bir hüküm verilmediği anlaşılmakla, kararın tekrardan yoksulluk nafakası talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması sebebiyle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösteliren sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.12.2017 (Salı)