Taraflar arasındaki “ödeme emrinin iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 2. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.11.2007 gün ve 2005/566 E., 2007/842 K. sayılı kararın incelenmesinin taraf vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 29.06.2009 gün ve 2008/7322 E., 2009/11783 K. sayılı ilamı ile;
(...1-Davacı H... Ş... ve M... Y.... yönünden;
Yapılan incelemede, dava konusu ödeme emrinin başlık kısmında borçlu olarak, Ş.... Otel Tur.San.ve Tic.Ltd.Şti.ve davacıların her üçünün de adının bulunduğu ancak ödeme emrinin davacılardan sadece H... T... G.... "a tebliğ edildiği görülmektedir. Bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Bu durumda, H... T... G.... dışındaki davacılar yönünden tahakkuk ettirilen bir borcun bulunduğundan bahsedilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca, davacı H.. Ş... ile M... Y.... "ın açmış olduğu davanın, hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde hüküm tesis olunması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Davacı H... T... G.... yönünden;
Davacı H... T... G.... "un borçlu Ltd.Şti."nin, 23.05.2003 tarihinden itibaren müdürü olduğu anlaşılmakta olup, 506 sayılı Kanunun 80/11.maddesi uyarınca ertesi ayın sonuna kadar primlerin ödenmesi gerektiğinden, davacının 01.04.2003 ile takibe konu primin sona erdiği tarih olan 2004 yılı 7.ayı sonuna kadar olan 4.256,15 YTL"lik işsizlik sigortası primi ile 1.880,62 YTL"lik gecikme zammından sorumlu olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, mahkemece hesap hatası bulunan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Taraf vekilleri
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacılardan H... T... G.... yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davacılar yönünden ödeme emrinden isimlerinin çıkarılmasına dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda belirtilen gerekçelerle bozulmuştur.
Yerel mahkemece, bozma ilamının diğer davacılar H... Ş... ve M... Y... ’a ilişkin kısmına tümüyle uyulmuş; davacı .H... T... G.... yönünden ise kısmen gecikme zammına ilişkin bölüme uyulup; kısmen de işsizlik sigortası prim aslının hesabı yönünden direnilmiştir.
Karar direnmeye ilişkin kısmı yönünden davalı kurum vekili ve davacı H... T... G.... vekilince; uyulan kısmı yönünden de davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
I-Davalı Kurum vekili ile davacı H... T... G.... vekilinin temyiz dilekçesinin kısmi direnmeye ilişkin bölümü yönünden yapılan incelemede;
Uyuşmazlık, davacılardan H... T... G.... ’un sorumlu olduğu işsizlik sigortası prim borcu miktarının tespiti noktasında toplanmaktadır.
Dava konusu ödeme emrinin dava dışı şirketin işsizlik sigortası primi ve gecikme zammı borcuna ilişkin olarak düzenlendiği, yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı H... T... G.... ’un sorumlu olduğu 2003 yılı Nisan ayı ila 2004 yılı Temmuz ayları arası dönem işsizlik sigortası primi ve gecikme zammının yanlış olarak hesaplandığı dosya kapsamı ile belirgindir.
Özel Dairece, davacı H... T... G.... ’un işsizlik sigortası primi ve gecikme zammı borcuna ilişkin olarak sorumlu olduğu dönem itibariyle yapılan bilirkişi raporundaki hesaplamanın hatalı olduğu ve bu rapor esas alınarak hüküm kurulmasının yerinde olmadığı, gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Yerel mahkemece, sadece davacı H... T... G.... ’un sorumlu olduğu işsizlik sigortası prim aslı miktarının bozma ilamında belirtildiği gibi “4.256,15 YTL (TL)” değil, bu miktarın “4.243,30 YTL(TL)” olması gerektiği gerekçesiyle sadece miktar itibariyle kısmen direnme olarak adlandırılan hüküm kurulmuştur.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, temyize konu kararın gerçekte direnme kararı mı, yoksa bozma ilamından esinlenilip, değerlendirme yapılmak suretiyle oluşturulmuş yeni bir hüküm niteliğinde mi olduğu, dolayısıyla, temyiz incelemesini yapma görevinin Özel Daireye mi, yoksa Hukuk Genel Kurulu’na mı ait bulunduğu ön sorun olarak tartışılıp, değerlendirilmiştir.
Öncelikle belirtilmelidir ki, direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni bir inceleme yapmadan ve herhangi bir delil toplamadan önceki inceleme ile deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (HUMK. m.429).
Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir incelemeye, delile veya bilgiye dayanarak ve gerekçesini değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
Somut olayda; mahkeme bozma ilamına ortaya konulan ilkeler bakımından uymuş; davacı H... T... G.... ’un sorumlu olduğu işsizlik sigortası prim aslı miktarını yeniden hesaplayarak belirlemiş ve sadece daire kararında yeralan miktarın yanlışlığını kısmi direnmesine konu ederek ilk kararından farklı şekilde “4.243,30 YTL(TL) ye yönelik olarak davacının itirazının reddine” karar vermiştir.
Hal böyle olunca, ortada varlığından söz edilebilecek bir direnme hükmü bulunmayıp, yerel mahkemece bozma kararından esinlenerek, yeniden yapılan inceleme ve hesaplamayla oluşturulmuş yeni bir hüküm bulunmaktadır.
O halde, davalı Kurum vekili ile davacı H... T... G.... vekilinin kurulan bu yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının Özel Dairece incelenmesi gerekir.
II-Davacılar vekilinin kararın bozmaya uyulan kısmına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Bozma ilamında “.. Davacı H.... Ş.... ile M.... Y.... "ın açmış olduğu davanın, hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi” ile “...Davacı H... T... G.... "un 1.880,62 YTL(TL)" lik gecikme zammından sorumlu olduğunun tespitine karar verilmesi” gereğine işaret eden bozma nedenlerine mahkemece açıkça uyularak bozma doğrultusunda hüküm oluşturulmuştur.
Bozma ilamına uyularak verilen bu yeni hükmün temyiz inceleme mercii Hukuk Genel Kurulu olmayıp Özel Dairedir.
Açıklanan nedenle bu yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
SONUÇ: (I) nolu bentte yer alan nedenlerle, davalı Kurum vekili ile davacı H... T... G.... vekilinin ; (II) nolu bentte yer alan nedenlerle, davacılar vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 10. HUKUK DAİRESİNE Gönderilmesine, 06.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.