Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Sanığa yükletilen hakaret ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle hakaret suçundan hüküm kurulurken doğrudan TCK"nın 125/3-(c) madddesinin uygulanması gerektiği gözetilmemiş ve yaralama suçundan kurulan hükümde uygulamaya göre sonuç hapis cezası 1 ay 7 gün yerine, 37 gün olarak olarak hesaplanmış ise de; sonuca etkili olmayan bu aykırılıkların bozmayı gerektirmediği İlk haksız davranışın sanıktan kaynaklandığının kabul edilmesine karşın, sanık hakkında haksız tahrik hükümleri uygulanmış ise de; aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasından, TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılması biçiminde, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/03/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.