Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/39292
Karar No: 2018/16082
Karar Tarihi: 27.06.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/39292 Esas 2018/16082 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/39292 E.  ,  2018/16082 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 2. İŞ MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 01/07/2009-14/10/2016 tarihleri arasında II.Soğuk Haddehane Müdürlüğünde Hidrojen Tesisi Operatörü olarak çalışmaya başladığını, iş akdinin Toplu İş Sözleşmesinin 65/1 maddesi gereğince tutukluluk süresinin bildirim süresini aşmış olduğu sebep gösterilerek 14/10/2016 tarihi itibariyle feshedildiğini, müvekkilinin ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/223 esas sayılı dosyasında yargılaması devam ederken 21/10/2016 tarihinde tahliye edildiğini, tahliye olduktan sonra işveren müracaatı anında iş akdinin 14/10/2016 tarihi itibari ile feshediğildiğini öğrendiğini, oysaki 65. maddesinin 4. Bendinde " adi suçlardan yargılanmaları tutuklu olarak devam ederken 90 gün içinde tahliye edilenler bir hafta içinde başvurması halinde işveren tarafından tekrar işe alınırlar." şeklinde olduğunu, belirtilen hakka rağmen müvekkilinin iş akdinin feshedilmesinin usul ve yasaya ve sendika ile işveren arasında imzalanan toplu sözleşmeye de aykırı olduğunu, iş akdinin feshinin en son aşama olduğunu, gereklilik ve kaçınılmazlık unsurlarını taşımayan toplu sözleşme hükümlerine de açıkçı aykırı olan iş bu dava konusu iş akdinin feshi işleminin haksız olup yasaya aykırı olduğunu bildirerek, davalı işverence yapılan 14.10.2016 tarihli feshin, haksız olduğunun tespiti ile müvekkilinin işine iadesine, iş akdinin feshinin geçersizliğinin tespiti kararında İş Kanunu "nun 21. maddesi gereğince davalı şirketin, müvekkilini 1 ay içerisinde işe başlatmasına, başlatmaması halinde müvekkiline 8 aylık brüt ücreti tutarında tazminat ödemesine ve kararın kesinleşmesine kadar çalıştırmadığı süre için hak kazanılacak 4 aya kadar olan ücret ve diğer haklarının da müvekkiline ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 19/08/2016 tarihinde 15 yaşındaki bir genç kıza cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklandığını, davacının iş sözleşmesinin 14.10/2016 tarihinde Toplu İş Sözleşmesinin 65/1. maddesi gereğince tutukluluğun İş Kanunu"ndaki bildirim sürelerini aşması nedeniyle münfesih sayıldığını, söz konusu bildirim davacıya iadeli taahhütlü olarak gönderildiğini, söz konusu fesih gerek İş Kanunu 25/IV, gerekse TİS 65/1. maddelerine dolayısıyla hukuka uygun olduğunu, davacının 21/10/2016 tarihinde tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildiği, tahliye edildikten sonra müvekkili şirkete müracaat ettiğini, müvekkili şirkette uygulanan TİS "in 65/4 maddesi gereğince " adi suçlardan yargılanmaları, tutuklu olarak devam ederken 90 gün içinde tahliye edilenler, bir hafta içinde başvurması halinde işveren tarafından tekrar işe alınırlar." denildiğini, davacının müvekkili şirkete bir hafta içinde başvurmadığını, davacı bir hafta içinde müvekkili şirkete başvurmadığı gibi işe iade talebi ile iş bu davayı da tahliye edildikten tam 24 gün sonra açarak bu iddiasında samimi olmadığını açıkça ortaya koyduğunu, davacının iş sözleşmesinin Yasa ve Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak gerçekleştirdiğini, davacının müvekkili şirkete süresi içinde başvurmadığını, başvurmuş olsa dahi müvekkili şirketin davacıyı tekrar işe alma zorunluluğu bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, 19.08.2016 olan tutukluluk tarihinden itibaren 8 haftalık bildirim süresinin 14.10.2016 tarihinde son bulduğu, Toplu İş Sözleşmesinin feshe dayanak yapılan 65/1 maddesinin bildirim sürelerinin aşılması halinde iş sözleşmesinin münfesih olacağını düzenlediği, oysa somut uyuşmazlıkta bu sürenin aşılmamış olduğu, davalı işverenin toplu iş sözleşmesindeki kendini bağlayıcı madde ve düzenlemeye aykırı hareket ettiği ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
    İstinaf:
    Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararının özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacının ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/223 Esas sayılı dosyasında yargılandığı, 19/08/2016 tarihinde gözaltına alındığı ve sonra tutuklandığı, 21/10/2016 tarihli son duruşmada tahliyesine karar verildiği, Toplu İş Sözleşmesi"nin 65/1.maddesinde “İşçi herhangi bir suçtan tutuklandığı ve tutukluluğu iş kanunundaki bildirim sürelerini aştığı takdirde iş sözleşmesini münfesih sayılır. Bildirim süresi kadar süren tutukluluk hallerinde tutuklu kalınan süreler kadar işçi ücretsiz izinli kabul edilir.”düzenlemesi bulunduğu, davacının işyerindeki çalışma süresine göre 8 haftalık İhbar süresi bulunduğu ve davacının 19.08.2016 tarihinden itibaren bahsedilen nedenle işe gelemediği gözetildiğinde, bu sürenin 14.10.2016 tarihinde dolduğu, dolayısı ile TİS’de ki düzenleme uyarınca henüz “tutukluluğu iş kanunundaki bildirim sürelerini aştığı” şeklinde ki koşulun yerine gelmediği, sürenin son günü itibari ile iş sözleşmesinin feshedildiği gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir
    Temyiz:
    Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (IV) numaralı bendinde, işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması üzerine devamsızlığın aynı Yasanın 17 nci maddesinde sözü edilen bildirim süresini aşması durumunda, işverenin derhal fesih hakkının olduğu hükme bağlanmıştır. Gözaltı veya tutukluluk süresi bildirim önellerini aşmadıkça, iş sözleşmesi işverence derhal feshedilemez.
    Bildirim önellerinin sözleşme hükmü ile arttırılmış olması halinde, değinilen maddenin uygulaması yönünden arttırılmış sürelerin dikkate alınması gerekir. Başka bir anlatımla işverenin derhal fesih hakkı ancak, tutukluluk süresinin arttırılmış ihbar önellerini aşması halinde ortaya çıkar. İşçinin gözaltına kaldığı veya tutuklu olduğu sürenin ihbar önelini aşması halinde, sözleşmeyi Yasanın değinilen 25/IV maddesi uyarınca fesheden işverenin, bildirim şartına uyma ve ihbar tazminatı yükümlülükleri bulunmamakla birlikte, kıdem tazminatı ödemesi gerekir.
    İşyerinde uygulanan ve davacının yararlanma hakkı olduğu anlaşılan Toplu İş Sözleşmesi"nin 65/1.maddesinde “İşçi herhangi bir suçtan tutuklandığı ve tutukluluğu iş kanunundaki bildirim sürelerini aştığı takdirde iş sözleşmesini münfesih sayılır. Bildirim süresi kadar süren tutukluluk hallerinde tutuklu kalınan süreler kadar işçi ücretsiz izinli kabul edilir.” şeklinde düzenle bulunmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta, davacının ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/223 Esas sayılı dosyasında yargılandığı, 19/08/2016 tarihinde gözaltına alındığı ve sonra tutuklandığı, 21/10/2016 tarihli son duruşmada tahliyesine karar verildiği, davacının işyerindeki çalışma süresine göre 8 haftalık ihbar süresi bulunduğu ve davacının 19.08.2016 tarihinden itibaren bahsedilen nedenle işe gelemediği gözetildiğinde bildirim süresinin 14.10.2016 tarihinde dolduğu, fesih bildiriminin de ihbar süresinin dolduğu 14.10.2016 tarihinde işçiye gönderildiği anlaşılmaktadır.
    İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince; fesih bildiriminin işçiye gönderildiği tarih itibari ile gözaltı ve tutukluluk süresinin ihbar önelinden bir gün az olması nedeniyle "" bildirim süresi aşılmamış olduğundan"" feshin geçersiz olduğu kabul edilmiş ise de; bu kabul dosya içeriği ile örtüşmemektedir. Bildirim süresinin aşılmamış olması nedeniyle fesih tarihi itibariyle iş akdinin feshinin haklı nedene dayalı olduğundan söz edilemeyeceği açıktır. Ancak davacının fesih bildiriminin işçiye gönderildiği tarihe kadar geçen gözaltı ve tutukluluk süresi dikkate alındığında, işçinin bu kadar uzun süre işverene karşı olan işgörme borcunu yerine getirmemesi işyerinde olumsuzluklara yol açacağından feshin haklı nedene dayalı olmasa bile geçerli nedene dayandığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenler ile feshin geçerli nedene dayalı olduğunun kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmiş olması hatalı olduğu gibi davalının istinaf talebinin esastan reddedilmiş olması da hatalıdır.
    Belirtilen sebeplerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1-... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi"nin 2017/852 Esas-2017/842 Karar Sayılı ilamı ile . ... 2. İş Mahkemesi"nin 2016/271 Esas ve 2017/20 Karar Sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hâzineye irad kaydına,
    4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 261,40 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre belirlenen 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin istinaf talebinin esastan reddine karar veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    7-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.06.2018 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi