4. Ceza Dairesi Esas No: 2020/17988 Karar No: 2020/21356 Karar Tarihi: 23.12.2020
İmar kirliliğine neden olma - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/17988 Esas 2020/21356 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, imar kirliliğine neden olma suçundan mahkum edildi. Temyiz isteği reddedildi ve hükmün düzeltilerek onanması kararlaştırıldı. Ancak sanık için zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınması, kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle düzeltilmesi gereken bir husus olarak belirtildi. Bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri: T.C. Anayasası'nın 90. maddesinin son fıkrası, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri, 5320 sayılı Yasa'nın 13. maddesi, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi.
4. Ceza Dairesi 2020/17988 E. , 2020/21356 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İmar kirliliğine neden olma HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Sanığa yükletilen imar kirliliğine neden olma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; Talebi olmamasına rağmen sanığa müdafi atandığının anlaşılması karşısında, T.C. Anayasası"nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasa"nın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasından zorunlu müdafi ücretinin sanıktan tahsiline ilişkin kısmın çıkarılması biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.