Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2065
Karar No: 2017/5987
Karar Tarihi: 01.11.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/2065 Esas 2017/5987 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/2065 E.  ,  2017/5987 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, 653 parsel sayılı taşınmazın tamamı ve 645 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payını 16.09.1994 yılında harici senetle satın aldığını ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/167 Esas, 2006/121 Karar sayılı kararı ile adına tesciline karar verildiğini ve bu kararın 26.10.2006 tarihinde kesinleştiğini, 654 parsel sayılı taşınmaza ilişkin ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 1995/222 Esas, 2000/432 Karar sayılı kararının Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle 26.03.2001 tarihinde kesinleştiği ve hükmen 07.12.2001 tarihinde davalı ... adına tescil edildiği, taşınmazın İsmail tarafından oğlu olan davalı ...’a 07.10.2002 tarihinde satış suretiyle temlik edildiği, üzerine bina yaptığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin karar Dairece “...davacının kesinleşmiş mahkeme kararına dayalı olarak eldeki davayı açtığı, yine taşınmazın davalı ... adına hükmen tescil edildiği, adı geçenler anılan tescil ilamlarında karşılıklı olarak taraf olmadıklarından kararların birbirlerini bağlamayacağı ve bu durumda tarafların dayandıkları hakkın özünün incelenmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, çekişme konusu taşınmaz yönünden tarafların dayandıkları hakkın özünün incelenmesi, mülkiyet hakkının taraflardan hangisi lehine gerçekleştiğinin araştırılması, bu yöndeki delilleri değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken anılan husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi kabule göre de bedel karşılığı tescile karar verilmesi de isabetsizdir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde yeniden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki; davacı ...’ın karardan sonra 21.01.2016 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerektiği açıktır.
    Bilindiği üzere, bozma ilamına uyulmuş olmakla bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli hak kazanılmış olacağı ve mahkemece de bozma gereklerinin yerine getirileceği kuşkusuzdur.
    Ne var ki, somut olayda mahkemece bozmaya uyulduğu halde usuli kazanılmış hak kuralı gözardı edilerek bozma gerekleri yerine getirilmeksizin sonuca gidilmiştir.
    Şöyle ki, davalı ... adına tescile karar verilen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 1995/222 Esas sayılı dosyada dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından, 653 parsel sayılı taşınmazın İsmail oğlu ...’e, 654 parsel sayılı taşınmazın İsmail oğlu ...’e ait olduğu, 1980 yılına kadar ... zilyetliğinde iken ölümü ve eşi ...’nin de 1985 tarihinde ölümü ile tek mirasçısı manevi oğlu ...’e kaldığı, ... tarafından 1966 yılında davalı ...’e haricen satılığı ve zilyetliğinin teslim edildiği, davacı adına tescile karar verilen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/167 Esas sayılı dosyasındaki tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarından ise, 653 parselin tamamı ve 654 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payının 1982 tarihinde ölümüne kadar ... tarafından kullanıldığı, sonrasında mirasçıları olan eşi ..., çocukları ... ve ...’a intikal ettiği, oğlu ...’in ise kardeşi ...’a evlatlık verildiği ve babasının mirasını diğer mirasçılara bağışladığını belirttiği, ...,... ve ... tarafından 16.09.1994 tarihinde davacı ...’a temlik edildiği, davacının satın aldıktan sonra üzerine evi inşa ettiği, eldeki dosyada dinlenen tanıkların 653 parsel ve 654 parselin 1/3 payının davacıya ait olduğu ve ...’in davalıya 654 parseldeki payını sattığının belirtildiği, 1983 tarihli tapulama tutanaklarında ise 653 parselin ..., 654 parsel sayılı taşınmazın ...’e ait isabet ettiğinin tespit edildiği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, hükmüne uyulan bozma ilamı ve yukarıda açıklanan olgular uyarınca beyanlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, gerekli araştırma ve inceleme yapılarak, tanıklarının yeniden dinlenilmesi, kimin hakkına üstünlük tanınacağının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
    Kabule göre de, çekişme konusu 654 parsel sayılı taşınmazın ifrazının mümkün olup olmadığının ilgili merciden sorulmaksızın yazılı olduğu üzere karar verilmesi de doğru değildir.
    Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi