11. Hukuk Dairesi 2016/862 E. , 2017/3893 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/11/2015 tarih ve 2015/394-2015/397 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili; müvekkillerinin düğün salonu işlettiğini, düğün salonu işletmek için alınması gereken ruhsat ve izinlerin olduğunu, davalının otel işlettiğini, ruhsatı olmamasına rağmen düğün organizasyonları da yaptığını, bu durumun ticari dürüstlük kuralına aykırılık oluşturduğunu ve haksız rekabete yol açığını beyanla davalının haksız rekabette bulunduğunun tespitine, menine, ve davalının elde etmesi muhtemel görülen menfaatlerinin karşılığı tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin turizm işletmesi olduğunu, turizm mevzuatında bu tür organizasyonlarının yapılmasına engel bir durumun olmadığını, ayrıca davacının müvekilinin düğün organizasyonu yaptığını ispat etmesi gerektiğini, beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı işletmenin turizm işletme belgesine sahip olduğu ve denetim bakımından ilgili bakanlığa tabi olduğu, davacının davalının haksız rekabetine ilişkin somut delil sunmadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Davada, iddianın ileri sürülüş şekline göre haksız rekabet eylemi, düğün salonu işletme ruhsatı sahibi davacı şirkete yönelik olması nedeniyle davacı gerçek kişilerin davada aktif husumet ehliyeti bulunmadığından, mahkemece gerçek kişiler yönünden davanın bu gerekçe ile reddi gerekmesine rağmen yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de red kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan davacılar ... ve ..."ın temyiz itirazlarının reddi ile red kararının bu kişiler yönünden onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı şirket vekili, müvekkilinin düğün salonu işletmecisi olduğunu, davalı şirketin ise otel işletmesinin bulunduğunu ve ruhsatsız olarak otelde düğün organizasyonları da yaptığını, davalı taraf ise Turizm İşletme Belgesinin bulunduğunu, bu belgenin düğün salonu organizasyonlarını da kapsadığını savunmuş ve belgeye dayalı olarak mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 5/1-e maddesinde yer alan “İş şartlarına uymamak; özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur” hükmü uyarınca, Dairemizin yerleşik uygulamalarında (25.04.2016 tarih ve 2015/9705-2016/4563 sayı), ruhsatsız olarak düğün salonu işletmeciliği veya düğün organizasyonu yapan işletmelerin, ruhsatlı olarak bu işi yapanlara karşı haksız rekabet eyleminde bulundukları kabul edilmektedir.
Her ne kadar otellerin Kültür ve Turizm Bakanlığından almış bulunduğu Turizm İşletme Belgesinin belediyelerin vermiş olduğu düğün salonu işletme ruhsatlarıyla aynı değerde bir belge olarak kabulü mümkün ise de, davacı tarafından, davalının almış bulunduğu Turizm İşletme Belgesinin, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 09.07.2012 tarihinde iptal edildiği ve dava tarihi olan 05.05.2014 tarihi itibariyle böyle bir belgeye sahip olmadığı, ancak yargılamanın devamı sırasında 29.04.2015 tarihinde yeniden bu belgeyi aldığı ileri sürülmüş olmakla, mahkemece bu hususa ilişkin ticari kayıt ve belgelerini getirmesi için davalı tarafa süre verilmesi, aksi takdirde HMK 220/3 maddesi uyarınca işlem yapılması gerekirken, salt davalı tarafın sözlü beyanlarına dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle davacı şirket yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yer alan gerekçelerle reddine, bu kişiler yönünden davanın reddi kararının ONANMASINA, davacı şirket vekilinin temyiz itirazının kabulü ile yerel mahkeme hükmünün yukarıdaki (2) nolu bentte yer alan gerekçelerle davacı şirket yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacı şirkete iadesine, 20/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.