BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1057 Esas 2019/451 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2015/1057
Karar No: 2019/451
Karar Tarihi: 28.05.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1057 Esas 2019/451 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1057 Esas
KARAR NO : 2019/451

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2015
KARAR TARİHİ : 28/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ... aleyhine ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... D.İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığını, ... 14. İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini ve müvekkili ...'nun tüm malvarlığına haciz işlemleri uygulandığını, takip konusu senet alacaklısı ...'ın yetkili hamil olmadığını, senet borçluları ... ve ...'nun 02/09/2014 tanzim ve 17/10/2014 tarihli 58.000,00-TL bedelli senedi tanzim ederek ...'a verdiklerini, ...'un da senedi ciro ederek ... Tic. A.Ş.'ye verdiklerini, daha sonra senedin ciro yoluyla ... Tic. Ltd. Şti.'ne verildiğini, bu şirketin senedi ... Bankası ... Şubesinde protesto ettirerek müvekkiline ihbarname gönderdiğini, müvekkilinin senet bedelini yetkili hamil olan ... Tic. Ltd. Şti'ne elden ödeyerek senedi geri aldığını ve şirket kasasına koyduğunu, bu arada müvekkili ...'nun oğlu ...'nun arkadaşı olan davalı alacaklı ...'ın, senedi kasadan alarak ve senet cirantaları arasına kendi cirosunu daha sonradan araya sıkıştırarak icra takibine konu ettiğini, bu durum ... Bankası'nın kayıtları incelendiğinde ortaya çıkacağını, bu nedenle takip konusu senetin hem bedelsiz olduğunu, hem de yetkili olmayan hamil tarafından icra takibine konu edilen bir senet olduğunu, bedelsiz senedi kullanarak icra takibi yapan davalı alacaklı hakkında evrakta sahtekarlık ve bedelsiz senedi kullanma nedeniyle savcılığa ayrıca suç duyurusunda bulunulduğunu, tedbiren icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına, müvekkili adına kayıtlı araçlar üzerine koyulan haciz ve yakalamaların kaldırılmasına, banka ve PTT hesaplarına konulan blokelerin kaldırılmasına, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından ... 14. İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı icra dosyası ile ilgili menfi tespit davası açtığını, oysa işbu icra dosyasında davalı/alacaklı'nın vekili olduğunu, mevzuata göre vekili ile temsil edilen işlerde vekile tebligat yapılması zorunluluk olduğu halde, mahkemece bugüne kadar yapılan iş ve işlemlerde vekile herhangi bir tebligat yapılmaması sebebiyle , yapılan işlemlerin usule aykırı olduğunu, davacı tarafından aynı icra dosyası ile ilgili olarak yine aynı gerekçelerle ... 22. İcra Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dava açıldığını, işbu davada davalı vekiline tebligat yapıldığını, yine aynı mahkeme tarafından davacının davası reddedildiğini ve işbu kararın kesinleştiğini, bu sebeble aynı konuda ve aynı sebeble açılan dava ile ilgili olarak verilen karar olması sebebiyle kesin hüküm itirazında bulunduklarını, davanın mesnedi olan senette keşideciler ... ve ... olmakla lehtar ... tarafından müvekkiline ciro edildiğini, bu bağlamda senedin ödenen bir senet olduğu ve hatır evrakına dayalı verildiği iddiasının dinlenemeyeceğini, davacı tarafça imzaya herhangi bir itiraz edilmediği gibi başka firmalara yapılan senet ödemesinin borçlunun oğlu (dosyanın diğer borçlusu) “...’nun arkadaşı olan müvekkilinin, senedi kasadan rızası dışında aldığını” iddia ettiğini, iş bu husus hayatın olağan akışına uygun olmamakla birlikte müvekkiline atılan iftira ile alakalı da tüm dava haklarının saklı olduğunu, usul ve yasaya aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-... 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin ... D.İş sayılı dosyası.
2-... 14. İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası.
3-... 22. İcra Hukuk Mahkemesi ... Esas sayılı dosyası.
4-... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ... Soruşturma sayılı dosyası,
5-... Bankacılık Hizmetleri Operasyon Müdürlüğü'nün ... tarih ve ... sayılı yazı cevabi ve ekinde 45 vadeli 17/10/2014 ödeme günlü 58.000-TL bedelli arkalı önlü bono sureti, ... Bankası Genel Müdürlük tarafından 27/10/2017 tarih ve ... sayılı müzekkere cevabı ekinde gönderilen ...'a ait hesap hareketleri.
6-Davalı asil ...'ın isticvabı.
7-Tanık ... ve ...'ın beyanları.
8-Mahkememizce atanan Mali Bilirkişi ... ile Banka Hesap bilirkişisi ... tarafından sunulan 26/04/2019 tarihli bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İcra ve İflas Kanunu'nun 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
Mahkememizin 25/05/2017 tarihli celsesinde davalı asil ... isticvap edilmiş davalı asil beyanında; Davacının oğluna ait ... firmasında SGK'lı olarak çalışmış olduğunu, şirketin pazarlama müdürü olduğunu, davacının ve oğlunun kendisinin maddi durumunun aileden kaynaklı olarak iyi olduğunu bildikleri için dava konusu senedin karşılığında ve bu senet dışında kendisinden birçok sefer borç aldıklarını bu senedi verdiği paraya karşılık aldığını, şirkette bulunduğu bir anda senet arkasında cirosu bulunan ...'ın şirkete geldiğini, bu senetten dolayı davacıdan para istediğini, bu parayı davacının kendisinden istediğini, kendisinin de 2 gün önce geleceklerini bildiği için ... Bankası ... Şubesinden çektiği 60.000,00-TL'nin 58.000,00-TL'sini davacının senetten kaynaklanan borcunu ...'a ödesin diye verdiğini, kendisinin bu ödemeyi yapınca davacının senedi kendisine verdiğini, kendisinin de senedin arkasına son kısımda ciro yeri kalmadığı için araya kendi ciromu attığını, senedi başka kimseye vermeden alacağını vermelerini beklediğini fakat alacağını vermedikleri için senedi tahsil etmesi için avukatına verdiğini, kendisinin bu şekilde parayı verdiğini senedi aldığını davacının oğlu ... ile parayı o anda ödediği için senedin arkasında ciranta olan ...'ın bildiğini beyan etmiştir.
Mahkememizin 17/10/2017 tarihli celsesinde alınan tanık ... beyanında; davacının oğlu olduğunu, şu an kapalı olan ama bu senet olaylarının gerçekleştiği tarihte açık olan ... Ltd. Şti.'nin hem ortağı hem yetkilisi olduğunu, 3-4 sene evvel davalının kendisi ile duygusal yakınlığı olduğu için firmasında çalıştırmaya başlattığını, davalı taraf ile tanıştığında davalının ... firmasında satış elemanı olarak çalışıyor olduğunu, dolayısıyla maddi durumunun davacıya borç verecek kadar iyi olamdığını, dava konusu senedin davacının rızası ile borca karşılık aldığı hususunun kesinlikle yalan olduğunu, bu senedin bedelinin alacaklıya ödenmesinden sonra senedi bizzat kendisinin alacaklı taraftan alıp getirdiğini, firmalarının kasasına koyduğunu, o tarihte davalı ile ailesinin yıkılmasına sebebiyet verecek davranışlarda olması nedeniyle yani duygusal bağları nedeniyle ters düştüğünü, bu ters düşme nedeniyle davalının senedi kasadan çaldığını, senedin çalındığını icra takibi açılınca öğrendiklerini beyan etmiştir.
Mahkememizin 15/05/2018 tarihli celsesinde alınan tanık ...'ın beyanında; davacının oğlu ...'nun kendisinden, ...'nde yapmakta olduğu El Yapı Konutlarından 5 tane daire aldığını, kendisine sıralı olarak çekler verdiğini, bu çekleri piyasada kullandığını, günleri gelince senetlerin ödenmediğini, kardeşi ...'ı da yanına alarak ...'nun iş fabrikası olan Beylikdüzü'ne gittiğini, kendisine ödeyebileceği tarihlere ait senet verdiğini, senet tarihi yaklaşınca 58.000,00-TL'lik senedi ödemek için beni tekrar fabrikaya çağrıldığını, gittiğinde davacı ve davalının da Yasin ile birlikte orada olduğunu, davalının çantasından çıkartıp kendisine 58.000,00-TL ödediğini, kendisinin de senedi onlara iade edip çıkıp gittiğini, paranın davalının kendi parası mı yoksa davacıların parası mı olduğunu bilmediğini, yanında paranın kime ait olduğu yönünde konuşma olmadığını, sadece parayı davalının kendi çantasından çıkartıp verdiğini gördüğünü ve bildiğini, senet kendisine verildiği zaman senedin arkasında davalının cirosunun olmadığını, kendisinin bedelini aldığım senedi masaya koyup çıkıp gittiğini, sonrasında bu senedi o ortamda bulunanlardan kimin aldığını, nereye koyduğunu bilmediğini, sıradaki senetlerin tahsili için yine fabrika merkezine gittiğinde davalının bir yakınının dairesinin kendisine devredilmesi için kendisiyle birlikte notere geldiğini, alacağına karşılık bu daireyi aldığını, buna karşılık alacağından bu defada 300.000,00-TL düşüldüğünü beyan etmiştir.
Mahkememizin 23/10/2018 tarihli celsede verilen 2 nolu ara karar gereği dosya Mali Müşavir Mehtap ... ve Kambiyo evraklarında Uzman Banka Hesap Bilirkişisi ...'a tevdi edilerek dosyaya celpedilen banka kayıtları, dinlenilen tanıklar, celbedilen icra dosyaları ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek davalının takip tarihi itibariyle dava konusu kambiyo senedinden dolayı davacıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne olduğu, takip kalemlerinin tek tek belirtilmesi suretiyle rapor oluşturulmasına karar verilmiş, bilirkişi heyetince sunulan 26/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle: "... Bankası A.Ş kayıtlarında protesto edilen bononun fotokopisi incelendiğinde ...'ın cirosunun bulunmadığı, davalı cirosunun son ciranta... A.Ş'den sonra değil yer kalmadığından bahisle araya attığı, ancak bono incelendiğinde son cirantadan sonra keşide için yer bulunduğunu, tanık ifadelerinden anlaşıldığı üzere davalı ...'ın bonoyu protesto edildikten sonra aldığı ve cirosunu araya atarak icra takibinin başlatıldığını, keşidenin senedin protesto tarihinden sonra yapılması sebebiyle alacağın temliki hükümlerine tabi olduğu, vade öncesi senet alacaklısı gibi kambiyo takibine konu edilemeyeceğini, davalının ... Bankası ... Şubesinin ... ıban nolu vadesiz hesabına ait 17/10/2014'ten sonra yer alan tarihleri arasında hesap özetinde 60.000,00-TL nakit çekim veya havale/eft'ye rastlanılmadığını, mevcut para çıkışlarından bono miktarına karşılık gelecek ve açıklamasında bonoya istinaden olduğuna dair ibare bulunan bir çıkış olmadığı, bonoya ilişkin açıklama yer almadığına..." dair müşterek rapor tanzim edilerek mahkemeye sunulmuştur.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.", 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190/1. maddesi; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." hükümlerine amirdir. Kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalıdadır. Ancak davalının alacağı senede dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer. Somut olayda davacı taraf davaya konu bonunun davalı tarafından kasadan alınarak ve senet cirantaları arasına davalının kendi cirosunu araya sıkıştırarak icra takibine konu ettiğini iddia etmiştir. Davacı bu hususu ispata yönelik olarak oğlunun beyanları dışında herhangi bir delil sunmamıştır. Davacı tarafça senedin çalındığına yönelik davalı hakkında yapılan suç duyurusu sonucu açılan soruşturmada da davalı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş, davacı tarafça bu karara karşı yapılan itiraz reddilerek ... 13. Sulh Ceza Hakimliği'nin ... D.İş sayılı kararı ile kesinleşmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının tüm delilleri toplanmış olmakla birlikte davacı tarafça iddiasını ispatlayacak yemin delili dahil olmak üzere başkaca bir delil de sunulmamış olduğundan ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 990,50-TL harçtan düşümü ile bakiye 946,10-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 6.730,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davaıcı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/05/2019

Katip ...
E-imza


Hakim ...
E-imza


Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.