16. Hukuk Dairesi 2017/974 E. , 2017/1946 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 26 parsel sayılı 520,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hali arazi vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra satış yoluyla davalı ..."ye intikal etmiştir. Davacı ..., taksim, harici pay satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda Hazinenin davada taraf sıfatı olmadığından bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden ise davanın kabulü ile; çekişmeli 112 ada 26 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tarla vasfı ile tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi sonucunda, “davacının temyiz itirazlarının yerinde olmadığı; ancak Hazine adına tespit edilen çekişmeli taşınmazın, tespitin kesinleşmesinden sonra ....02.2012 tarihinde yapılan ihale sonucunda davalı ..."ye satıldığı, TMK"nın 1023. maddesinde "tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur" hükmü getirildiği, somut olayda; çekişmeli taşınmazı kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra ihale yoluyla kayden satın alan davalı iyi niyetli olduğundan, aleyhine olan davanın da reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulünün isabetsiz olup davalı ..."nin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün bozulmasına” karar verilmiş, davacı ... vekili tarafından "Hazine aleyhine husumet yokluğundan verilen red kararı"na yönelik olarak karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Çekişmeli taşınmazın, tespitin kesinleşmesinden sonra ....02.2012 tarihinde yapılan ihale sonucunda davalı ..."ye satıldığı, TMK"nın 1023. maddesinde "tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur" hükmü gereğince davalı ...’nin iyiniyetli kazanımının korunacağı sabit olup esasen davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme istemi bulunmamaktadır.
Davacı, dava dilekçesi ile taşınmazın yarı payının babasından kendisine intikal ettiğini diğer yarı payının ise amcasına ait olup amcasının mirasçılarından satın aldığını, ancak tespitin Hazine adına yapıldıktan sonra Hazine tarafından taşınmazın davalıya satıldığını iddia ederek tespit maliki Hazine ve tapu kayıt maliki ... aleyhine tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Davalı Hazine ise, çekişmeli taşınmazın davadan önce ........2012 tarihinde diğer davalı ...’ye satıldığı, dolayısıyla kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunmuştur. Hazine’nin bu savunmasına esas cevap dilekçesi, davacıya ........2013 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı taraf ise bu dilekçenin kendisine tebliğ tarihinden itibaren ... haftalık yasal süre içerisinde verdiği ........2013 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde ise “öncelikle tapu iptali ve tescil talebimizin kabulü, satış işlemi ve buna ilişkin tapu iptaline karar verilmesi; tescil talebimiz kabul edilmez ise; satış bedeli olan 2300 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Hazine’den alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi” şeklinde terditli talepte bulunarak talep sonucuna yeni bir talep daha eklemiştir. Dava ........2013 tarihinde açılmış olup dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın “İddianın ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi” başlıklı 141. madde düzenlemesi “Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.” şeklinde olup, anılan düzenleme karşısında davacı tarafın süresi içerisinde talep sonucuna yeni bir talep ekleyerek tazminat isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağının kapsamına dava sebebi olarak vakıalar ve talep sonucu da dahildir. Talep sonucunun genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağının kapsamına ise, talep sonucuna yeni bir talep eklenmesi de dahil olup; anılan madde uyarınca, iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağının başlangıcı cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerinin verilmesine bağlandığına ve davacı tarafından da, iddianın serbestçe genişletilip değiştirilebileceği aşama olan cevaba cevap dilekçesi ile talep sonucu yeni bir talep eklenmek suretiyle genişletildiğine göre, mahkemece davacının Hazine’ye yönelen tazminat istemi hakkında da iddia ve savunmalar birlikte değerlendirilerek olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken “Hazine’nin davaya konu taşınmazı, diğer davalı ...’ye satarak bu taşınmaz üzerinde herhangi bir hak ve tasarruf yetkisi kalmadığı” gerekçesiyle Hazine aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi"ne dair verilen yerel mahkeme kararı da açıklanan bu gerekçelerle hatalı olup kararın, bu nedenle de bozulması gerektiği anlaşılmakla; davacı vekilinin karar düzeltme talebi açıklanan bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün aynı zamanda bu nedenle de BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteminde bulunana iadesine,
28.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.