Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili icra mahkemesine verdiği 5.5.2010 tarihli dilekçede, örnek 7 ödeme emri tebligatının usulsüz olması nedeniyle 30.4.2010 öğrenme tarihinin tebligat tarihi olarak düzeltilmesini talep etmektedir.
Somut olayın incelenmesinde, örnek 7 ödeme emrinin borçlu şirketin İzmir"de olan adresine gönderildiği, tebligatın adresten taşındı şerhi ile tebliğ edilemeden iade edildiği, bu adresin borçlu şirketin ticaret sicilinde yazılı adresi olduğunun öğrenilmesi üzerine ödeme emrinin 29.3.2010 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 35/2.maddesi uyarınca tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 10.maddesinde "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır" hükmü yer almaktadır. Borçlu şirket, ticaret sicili adresinden taşındığını, tebligatın usulsüz olduğunu iddia etmiş ise de, adres değişikliğini ticaret sicilinde yaptırmadığından, borçlu şirketin ticaret sicil adresinin borçlunun bilinen en son adresi sayılması gerekir.
Takibe dayanak faturalarda yazılı adresin ticaret sicil adresi dışında bir adres olması ve bu adreste daha sonra 30.4.2010 tarihinde haciz yapılmasının sonuca etkisi yoktur.
O halde borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebligatı usule uygun olduğundan mahkemece şikayetin reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20/09/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.