11. Hukuk Dairesi 2016/6538 E. , 2017/3888 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/09/2015 tarih ve 2015/127-2015/68 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili tarafından dava dışı ... Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti"ne kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine müvekkili banka, asıl borçlu, kefiller ve davalının da müşterek borçlu adı altında yer aldığı bir protokol düzenlendiğini, ödeme planı yapıldığını, protokole göre taksitlerden birisi dahi vadesinde ödenmez ise tüm borcun muaccel olacağını, vadesinde ödemenin yapılmaması üzerine 14/09/2010 tarihi itibariyle 13.525.398 TL olan alacağın, %135 temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, kredi sözleşmesine kefil olmadığını, müvekkilinin protokole sadece bankaya ihale edilen fabrikanın işletilme hakkının müvekkiline verilmesi için girdiğini beyanla davanın reddine talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı bankaca dava dışı ... Sanayi ve Ticaret A.Ş."ye 1995 yılında ... Bankası kaynaklı işletme kredisi ve ihracat kredisi kullandırılmaya başlanıldığı, 17/04/2000 tarihi itibariyle ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ... Bankası kaynaklı işletme kredisi ve ihracat kredisi nedeniyle davacı bankaya olan toplam borcunun 3.044.470.866.246 eski TL olduğu, davacı banka ile dava dışı ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... Tekstil A.Ş arasında 31/07/2002 tarihinde bir borç tasfiye protokolü düzenlenerek imzalandığı, davalı şirketin de protokolü dava dışı diğer şahıslar ile birlikte imzaladığı, protokole göre 31/07/2002 tarihi itibariyle borçluların bankaya olan borçlarının 6.100,000 USD olduğu, borca yıllık %7 faiz oranından basit faiz yöntemi ile faiz hesaplanacağı, borcun protokolde belirtilen vadelerde taksitler halinde ödeneceği, davalı şirketin de bu borcu kabul ve protokolde gösterildiği şekilde ödemeyi taahhüt ettiği, 14.09.2010 tarihi itibariyle toplam borcun 6.537.551,48 USD"na ulaştığı, borcun TL"ye çevrildiği 14/09/2010 tarihinde T.C.M.B. tarafından ilan edilen USD döviz alış kuru üzerinden 9.755.334,34 TL olduğu, taraflar arasındaki işin ticari niteliği dikkate alınarak 14/09/2010 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
Kararı davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararı temyiz eden davalı vekilinin dilekçesi temyiz defterine kaydedilmediği gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434"üncü maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Bu itibarla, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.