19. Hukuk Dairesi 2014/5506 E. , 2015/2583 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır olan taraf vekilinin sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde müvekkili lehine 06.10.1995 tarihinden geçerli olmak üzere 20 yıl süreli intifa hakkı tesis edilerek intifa bedelinin tamamının peşin olarak ödendiğini, ancak Rekabet Kurulu"nun kararı nedeniyle müvekkili lehine tesis edilen intifa hakkının Bayilik Anlaşması ve protokollerinin 18.09.2010 tarihini aşan sürelerinin geçersiz hale geldiğini, bu durumda geçersiz kalan intifa süresine tekabül eden peşin olarak ödenen ivaz bedelinin güncelleştirilmiş miktarından bakiye kalan 11.636,92 TL nin davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin idare merkezinin bulunduğu .... mahkemelerinin yetkili olduğunu, tarafları, konusu mahiyeti itibariyla aynı olan .... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 10.03.2011 tarihli ve 2010/89 E. 2011/117 K. sayılı kesinleşmiş ilamı sebebiyle bu davanın reddi gerektiğini, 1 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra davanın açıldığını, intifa hakkı tesisi yapılan akaryakıt istasyonu maliki .... Belediyesi olduğundan davanın belediyeye ihbarı gerektiğini,müvekkilinin sebepsiz zenginleşmesi söz konusu olmadığından davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; dava konusu sözleşme gereğince talep edilen ve geri kalan süreye uyarlanması istenen ivaz bedeli bir nevi teknik yatırım bedelinin geri istemi anlamını taşıdığı, talep edilen bedelin davacının taraflar arasında yapmış olduğu sözleşmenin gereği olan ve sözleşme süresine bakılmaksızın her halükarda davacı tarafından yapılması gereken yatırımlar olduğu ve bu nedenlerle bu yatırım bedellerini geri istemeyeceği, davalının bayi olarak bu yatırımları kullanarak davacıya hizmet verdiği, verilen hizmetin toplam sözleşme süresinin 15 seneyi bulduğu ve davalının sözleşmeyi fesih etmediği, bu durumda davalıdan alacak isteminde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, intifa hakkının süresinden önce sona erdirilmesi sebebiyle bakiye süreye tekabül eden intifa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece nitelendirmede hata yapılarak talebin sabit yatırım bedeli şeklinde kabulüyle gerekçe oluşturulması doğru değildir. Öte yandan, dava tarihinde henüz intifa hakkının terkin edilmemiş olduğu, dava açıldıktan sonra 22.03.2012 tarihinde terkinin gerçekleştiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Kural olarak, her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. Somut olayda dava tarihinde henüz bir terkin bulunmadığına ve intifa hakkı devam ettiğine göre dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın reddi gerekirken belirtilen gerekçelerle ret kararı verilmesi doğru değil ise de bu yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sy. HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sy. HUMK"un 438/son md.uyarınca hükmün gerekçesi değiştirilerek yukarıda belirtilen gerekçelerle düzeltilerek ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.