23. Hukuk Dairesi 2014/11196 E. , 2015/7041 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat .... ile davacı vekili ... ... ... gelmiş olup, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı kooperatif üyesi olan müvekkilinden eşitlik ilkesine aykırı olarak fazla katılma bedeli talep edildiğini ileri sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitine, yapılan ödemeler karşılığı 45.648,00 TL"nin temerrüt faiziyle tahsiline ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımının dolduğunu, ayrıca üyelere farklı fiyat uygulamasının yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, diğer ortaklara göre davacıya farklı fiyat tarifesi uygulandığı, bu durumun eşitliğe aykırı olduğu, bu davanın 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 66.356,71 TL (36.864,84 USD karşılığı) davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının ödediği 45.648,00 TL"nin (25.360,00 USD karşılığı) temerrüt faiziyle istirdadına, koşulları oluşmayan tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif ile üyesi arasında, kooperatifin verdiği arıtma hizmeti nedeniyle tahakkuk ettirdiği meblağ kadar borçlu olmadığının tespiti ile yapılan ödemelerin istirdadı istemlerine ilişkindir.
Dosya kapsamından, davacının endüstriyel üretim yaptığı, atığının endüstriyel atık olduğu anlaşıldığı gibi, taraflar arasında düzenlenen, davacı tarafın üzerindeki imza inkâr edilmeyen ve 24.05.2010 tarihli olduğu anlaşılan, davacının davalıya borcunun miktarını ve ödeme koşullarını ihtiva eden “Taahhütname” başlıklı belge içeriğine göre, davacının davalıya borçlu olduğu ve yaptığı ödemelerin istirdadını gerektirir bir durum bulunmadığı nazara alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.