20. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/2380 Karar No: 2020/2721 Karar Tarihi: 08.09.2020
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/2380 Esas 2020/2721 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2019/2380 E. , 2020/2721 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine vekili, tapuda davalı adına kayıtlı ... ili, ... ilçesi, ... köyü 106 ada 4 parsel numaralı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile Hazine adına orman niteliğiyle tescili istemiyle dava açmış, mahkemece davanın kısmen kabulü ile çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) ile işaretlenen 3.007,64 m2"lik bölümünün tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, (B) ile işaretlenen bölüme yönelik davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün davacı Hazine tarafından istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 28.02.2019 tarihli, 2018/2260 E.- 2019/371 K. sayılı kararıyla dava konusu taşınmazın (B) bölümünün öncesi itibariyle orman sayılmayan yerlerden olması ve kesinleşen orman tahdid haritası dışında kalması nedeniyle mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde kanuna aykırılık bulunmadığı ancak HMK. 297. maddesine aykırılık teşkil edecek ve infazda duraksama oluşturacak biçimde hükmün 1 nolu bölümünde çekişmeli taşınmazın orman yapılan kesiminin aynı adanın takip eden parsel numarası verilerek orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.03.2018 tarih 2017/452 E.- 2018/176 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına davanın kısmen kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... köyü 106 ada 4 parsel numaralı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (a) ile işaretlenen 3.007,64 m2"lik bölümünün tapu kaydının iptaline, aynı adanın takip eden en son parsel numarası verilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman sayılan yer iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1944 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşmiş orman kadastrosu, daha sonra 1975 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik hükümleri uyarınca yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması, 2007 yılında yapılmış arazi kadastro çalışması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararındaki gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 106 ada 4 parsel numaralı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) ile işaretlenen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 08/09/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.