Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2014/682
Karar No: 2015/264

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2014/682 Esas 2015/264 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2014/682 E.  ,  2015/264 K.

    "İçtihat Metni"

    İtirazname :2013/255073
    Mahkemesi : İSTANBUL 10. Ağır Ceza
    Günü : 02.10.2012
    Sayısı : 209-258

    Sanık C...akkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, sanıklar .... hakkında ise suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçlarından 4422 sayılı Kanunun 1/1 ve 1/2. maddeleri uyarınca açılan kamu davalarının yapılan yargılaması sonucunda sanık C.... 5237 sayılı TCK"nun 220/1, 220/3 ve 62, sanıklar..... aynı kanunun 220/2, 220/3 ve 62. maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına ilişkin, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 02.10.2012 gün ve 209-258 sayılı hükmün, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 24.06.2014 gün ve 2040-3605 sayı ile;
    "...Sanıkların eylemlerine uyan suçlarla ilgili zamanaşımı süresinin, 5237 sayılı TCK’nun 66. maddesine göre lehe düzenlemeler içeren 765 sayılı TCK’nun 102 ve 104. maddesi gereğince 7 yıl 6 ay olduğu, suç tarihi ve aynı zamanda yakalama ve iddianamenin düzenleme tarihleri olan 14.07.2003, 21.07.2003, 20.11.2003 tarihlerinden inceleme tarihine kadar da zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu sebeple yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceden farklı olarak bozulmasına, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanıklar hakkında belirtilen suçlardan açılan kamu davalarının, CMUK’nun 322. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşürülmesine" karar verilmiştir.
    Yargıtay C.Başsavcılığı ise 16.07.2014 gün ve 255073 sayı ile;
    “İtiraza konu uyuşmazlık; sanıklara isnat olunan "suç işlemek için örgüt kurma ve yönetme", ile "suç işlemek için kurulan örgüte üye olma" suçlarından kurulan hükümler yönünden zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    Sanık Cevat Erat"ın "suç işlemek için örgüt kurma ve yönetme", sanıklar ......suç işlemek için kurulan örgüte üye olma" suçlarından kurulan hükümler yönünden, yapılan incelemede:
    Sanıkların eylemlerinin iddianamede de belirtildiği üzere 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanununun 1. maddesinde açıklanan suçu oluşturduğu, bu suçun cezasının da 4422 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince üç yıldan altı yıla kadar ağır hapis olduğu, zamanaşımı süresinin, 5237 sayılı TCK"nun 66. maddesine göre lehe düzenlemeler içeren 765 sayılı TCK"nun 102/3 ve 104. maddeleri gereğince (10+5) 15 yıl olduğu, suç tarihi ve aynı zamanda yakalama ve iddianamenin düzenleme tarihleri, olan 14.07.2003, 21.07.2003, 20.11.2003 tarihlerinden ayrıca 02.10.2012 tarihli mahkumiyet hükmünden inceleme tarihine kadar zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddesi gereğince düşme kararı verilemeyeceği kanaatine varılmıştır” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur
    5271 sayılı CMK"nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 18.06.2013 gün ve 6343-7798 sayı ile; sanık C.... yönünden itiraz nedenleri kabul edilerek düşme kararı kaldırılıp hükmün onanmasına, sanıklar yönünden ise itiraz nedenleri yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanık C.... hakkındaki itiraz Özel Daire tarafından kabul edildiğinden inceleme sanıklar .... hakkında yapılmış olup Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçundan mahkûmiyetlerine karar verilen sanıklar hakkında dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Yapılan yargılama sonucunda yerel mahkemece sanık ... örgüt faaliyeti kapsamında Ç... öldürülmesine iştirak ettiği, Y....öldürmeye teşebbüs ettiği ve K....yaraladığı, sanık M...da örgüt faaliyeti kapsamında Ç... öldürülmesine iştirak ettiği sabit kabul edilerek bu suçlardan mahkumiyetlerine, sanık B...örgüt faaliyeti kapsamında işlediği iddia olunan eylemlerin bir kısmı hakkında beraat, bir kısmı hakkında dava zamanaşımının dolması nedeniyle düşmesine, sanık Nevzat"ın ise örgüt faaliyeti kapsamında işlediği iddia edilen C... öldürme eylemine yardım suçunu örgüt faaliyeti kapsamında işlenmediği kabul edilerek mahkumiyetine karar verildiği,
    Özel Dairece yapılan incelemede sanıklar V....örgüt faaliyeti kapsamında işlediği kabul edilen suçlardan verilen mahkumiyet hükümlerinin ve sanık B...hakkındaki beraat ve düşme kararlarının onanmasına, N....hakkında örgüt kapsamında işlenmediği kabul edilen adam öldürme suçuna yardım eylemi nedeniyle kurulan mahkumiyet hükmünün ise kan gütme ve tasarlamanın şartlarının oluşmadığından bahisle bozulmasına karar verildiği,
    Anlaşılmaktadır.
    "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçu suç tarihinde yürürlükte bulunan 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunun 1. maddesinin 1.fıkrasında;
    “Doğrudan veya dolaylı biçimde bir kurumun, kuruluşun veya teşebbüsün yönetim ve denetimini ele geçirmek, kamu hizmetlerinde, basın ve yayın kuruluşları üzerinde, ihale, imtiyaz ve ruhsat işlemlerinde nüfuz ve denetim elde etmek, ekonomik faaliyetlerde kartel ve tröst yaratmak, madde ve eşyanın azalmasını ve darlığını, fiyatların düşmesini veya artmasını temin etmek, kendilerine veya başkalarına haksız çıkar sağlamak, seçimlerde oy elde etmek veya seçimleri engellemek maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak (...) suretiyle yıldırma veya korkutma veya sindirme gücünü kullanarak suç işlemek için örgüt kuranlara veya örgütü yönetenlere veya örgüt adına faaliyette bulunanlara veya bilerek hizmet yüklenenlere sadece bu nedenle üç yıldan altı yıla kadar; örgüte üye olanlara iki yıldan dört yıla kadar ağır hapis cezası verilir” şeklinde düzenlenmişken;
    1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren ve hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5237 sayılı Kanunun 220. maddesinin 2. maddesinde;
    “(2) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” biçiminde düzenlenmiştir.
    4422 sayılı Kanunda yer alan düzenlemede örgüt adına faaliyette bulunan örgüt üyelerinin örgüt kurucusu ve yöneticisi ile bir tutularak 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacakları öngörülmüş, örgüt adına faaliyette bulunmayan örgüt üyelerinin ise 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacakları kabul edilmiştir. Ceza miktarı dikkate alındığında örgüt adına faaliyette bulunan suç örgütü üyeleri bakımından 765 sayılı TCK’nun 102/3 ve 104/2. maddeleri gereğince asli dava zamanaşımı süresi 10 yıl, kesintili dava zamanaşımı süresi ise 15 yıl, suç örgütü üyesi olup da örgüt adına herhangi bir faaliyeti bulunmayan örgüt üyeleri yönünden ise 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca asli dava zamanaşımı süresi 5 yıl, kesintili dava zamanaşımı süresi ise 7 yıl 6 ay"dır.
    Hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5237 sayılı Kanununda ise örgüt üyeleri arasında böyle bir ayırım yapılmadan 220/2. maddesinde 1 yıldan 3 yıla hapis cezası ile cezalandırıldıkları öngörülmüş olup bu ceza miktarına göre de dava zamanaşımı süresi 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4. maddeleri gereğince asli 8, kesintili 12 yıldır.
    Ceza Genel Kurulunun 31.10.2012 gün ve 655-1823 sayılı kararında açıkça vurgulandığı üzere, yargılama yapılmasına engel olup, davayı düşüren hallerden biri olan dava zamanaşımının yargılama sırasında gerçekleşmesi durumunda, yerel mahkeme ya da Yargıtay, re’sen zamanaşımı kuralını uygulayarak kamu davasının düşmesine karar verecektir.
    Yine Ceza Genel Kurulunun 26.04.2011 gün ve 245-72, 10.03.2009 gün ve 25-58 ile 29.04.2008 gün ve 79-90 sayılı kararlarında da açıklandığı gibi; dava zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle sanıklara ceza verilebilme imkanının büsbütün ortadan kalktığı bir durumda, daha ağır yaptırımlar içerdiği ve daha uzun zamanaşımı öngördüğü açıkça belli olan suç nitelendirmesine yönelmek ve sanıklar yönünden lehe sonuç veren kanundan uzaklaşmak mümkün değildir.
    Görüldüğü gibi, lehe kanun değerlendirilmesinde karşılaştırmaya konu olan kanunlardan biri uygulandığında dava zamanaşımının gerçekleştiği sonucuna ulaşılıyor ise, artık sanıklar yönünden en lehe uygulama belirlenmiş olduğundan, bu aşamadan sonra lehe kanun araştırmasına veya diğer kanun yönünden suç nitelendirilmesine yönelmek doğru bir uygulama olmayacaktır. Bu nedenle, karşılaştırmaya tâbi kanunlardan biri yönünden dava zamanaşımının gerçekleştiği kesin olarak belirlendiğinde kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekmektedir.
    Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Sanıklar V... ve M.... örgüt faaliyeti kapsamında suç işledikleri, sanıklar N.... ise örgüt faaliyeti kapsamında bir eylemlerinin olmadığı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca sanıklar V..ve M..ile sanıklar ...ve B..... ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Örgüt faaliyeti kapsamında bir suç ve eylemi bulunmayan sanıklar Nlll ve Bllln eyleminin 4422 sayılı Kanunun 1. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesi kapsamında kaldığı bu nedenle 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay olan dava zamanaşımı süresinin Özel Daire inceleme tarihi itibariyle dolduğu anlaşılmaktadır.
    Bununla birlikte sanıklar V....ve M....in örgüt faaliyeti kapsamında suç işledikleri sabit olduğundan eylemleri 4422 sayılı Kanunun 1. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi kapsamında kalmakta olup maddede 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası öngörüldüğünden dava zamanaşımı süresi 765 sayılı TCK’nun 102/3 ve 104/2. maddesi uyarınca 15 yıl, 5237 sayılı TCK’nun 661-e maddesi gereğince de 12 yıl olup her iki kanun uyarınca da dava zamanaşımının henüz dolmadığı görülmektedir.
    Bu itibarla, sanıklar V.. E...ve M... yönünden itirazın kabulüne, adı geçen sanıklar hakkında usul ve kanuna uygun bulunan suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin onanmasına, sanıklar Nevzat ve Bedir yönünden ise itirazın reddine karar verilmelidir.
    ......yönünden çoğunluk görüşüne katılmayan bir Genel Kurul üyesi; "itirazın reddine karar verilmesi" gerektiği düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının sanıklar V....yönünden KABULÜNE,
    a- Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 24.06.2014 gün ve 2040-3605 sayılı suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan verilen zamanaşımı nedeniyle düşme kararının sanıklar ........ ilişkin olarak KALDIRILMASINA,
    b- Usul ve Kanuna uygun bulunan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.10.2012 gün ve 209-258 sayı ile sanıklar Vedat Erat ve Metin Güldal hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan kurulan mahkumiyet kararlarının ONANMASINA,
    2-Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının sanıklar ....... yönünden REDDİNE,
    3- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.06.2015 tarihinde yapılan müzakerede sanıklar ...yönünden oyçokluğuyla, sanıklar.......yönünden ise oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi