11. Hukuk Dairesi 2016/1182 E. , 2017/3885 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/10/2015 tarih ve 2014/394-2015/221 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalının "..." ibareli 2011/102177 sayılı marka başvurusuna, müvekkilinin "...", "yeni ... şekil", "ülker ...", "...", "...", "... şekil", "... şekil", "... şekil", "... şekil", "... şekil", "... şekil" ibareli markalarını mesnet göstererek yaptığı itirazın TPE YİDK tarafından 2014-M-7297 sayılı kararı ile reddedildiğini, "..." ibareli seri markalarından yararlanma gayesi ile TPE nezdinde 2011/102177 numaralı davaya konu başvurunun yapıldığını, Enstitü nezdinde taraf markaları arasında iktibasın olduğunun tespit edildiğini, ancak, dava konusu markanın tamamen değil kısmen hükümsüzlüğüne karar verildiğini, başvurudaki hizmetlerin tamamının gıda sektörü ile ilgili olduğunu, dava konusu markanın tamamen hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, ayrıca 556 sayılı KHK 7/1-b ve c maddesi uyarınca 2011/102177 tescil numaralı "..." ibareli marka açısından tescil engelinin bulunduğunu beyanla YİDK kararının iptaline ve davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPE vekili; itiraza konu diğer mallar ile itiraza mesnet markaların tescil kapsamındaki malların aynı veya benzer olmadığını, idari süreçte verilen kısmen iptal kararı ile kalan sınıflarda davacı markaları ile davalı markası arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını beyanla davanın reddinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili; müvekkilinin “...” ibareli seri markalarının bulunduğunu, bu markaların zeytin ve zeytin ezmesi vb. zeytin ürünleri üzerinde kullanıldığını, ürünlerin satışa sunulduğu reyonların birbirinden farklı olduğunu, tüketicilerin ürünleri karıştırmasının söz konusu olmayacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davayı 556 sayılı KHK"nin 53. maddesinde belirtilen iki aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açtığı, bu nedenle YİDK kararının iptaline ilişkin talep yönünde reddi gerektiği, davacının mesnet markaları ile davalının markasının ibarelerinin benzer olduğu, davalın markasının kapsamında yer alan mallar ile davacı markalarının kapsamından yer alan malların da 29. sınıfta yer alan "zeytin ve zeytin ezmeleri" ile 35. sınıfta yer alan "müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alınması için zeytin, zeytin ezmeleri mallarının bir araya getirtilip sunulması hizmetleri. (Belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) hariç olmak üzere benzer olduğu, davalı markasının bu mal hariç olmak üzere kapsamındaki diğer malların çıkartılması gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 20/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.