Mühür bozma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/2873 Esas 2017/4384 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2873
Karar No: 2017/4384
Karar Tarihi: 08.06.2017

Mühür bozma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/2873 Esas 2017/4384 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın mühür bozma suçundan mahkumiyetine karar verdi. Ancak, daha önce açılan davalar ve hukuki kesinti nedeniyle sanığın cezasının indirilmesine karar verildi. Mahkeme kararına muhalif olan bir üye ise, sanığın daha önce açılan davalar ve kesinleşmiş hükümlerin hükmün açıklanmasında dayanak alınmaması gerektiğini, bu durumun masumiyet karinesine aykırı olduğunu belirtti. Kararda geçen kanun maddeleri ise; TCK'nın 203/1, 43/1, 62, 52/2 ve 4 maddeleri ile 3740 TL APC.
11. Ceza Dairesi         2016/2873 E.  ,  2017/4384 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Mühür bozma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanık hakkında 27.10.2011 tarihli mühür bozma suçundan açılan kamu davasında, mühür bozma suçlarında aynı yere ilişkin olarak her iddianameye kadar olan eylemlerin zincirleme biçimde işlenmiş bir mühür bozma suçunu, iddianameden sonraki eylemlerin ise hukuki kesinti nedeniyle ayrı suçu oluşturacağı cihetle, zincirlemeye esas kabul edilen 09.05.2011 tarihli mühür bozma eylemi nedeniyle Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının 24.05.2011 tarih ve 2011/1778 Esas sayılı iddianamesiyle kamu davasının açılmış olduğu, her iki suç ve iddianame tarihlerine göre hukuki kesintinin gerçekleştiği ve hukuki kesinti oluşturan ilk iddianame tarihinden sonra işlenen temyize konu mühür bozma eyleminin yeni bir suç olduğu gözetilmeden yazılı şekilde TCK’nın 43. maddesi gereğince cezanın artırılması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK.nun 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkartılarak; sonuç adli para cezasının 3.000.- TL’ye indirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.06.2017 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİDİR
    Dairemizin 08/06/2017 tarih, 2016/2873 Esas, 2017/4384 Karar sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebepten muhalifim.
    Sanığın 5237 sayılı TCK’nın 203/1, 43/1, 62, 52/2, 4 maddeleriyle 3740 TL APC ile cezalandırılmasına dair Hükmün Açıklanması suretiyle kurulan Çorlu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.04.2014 tarih 2014/125 Es 2014/212 Kr sayılı kararı usul ve yasaya aykırıdır.
    Sanık hakkında aynı mahkemece 09.05.2012 tarih 2011/555 Es- 2012/542 Kr sayıyla verilen hükmün CMK’nun 231/6 ve devam maddeleri uyarınca açıklanmasına geri bırakıldığı anlaşılmaktadır.
    Deneme devresi içinde sanık hakkında Çorlu 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.12.2013 tarih 2013/141 Es 2013/56 Kr sayı ile 5237 sayılı TCK’nın 203/1,62, 52 maddeleri uyarınca doğrudan 3000 TL APC ile cezalandırılmasına ilişkin kesin olarak verilen hükme istinaden ilgili mahkemesine ihbarda bulunulduğu görülmüştür.
    Kesin olarak verilen kararların olağan yargı yolu içinde temyiz incelenmesine konu edilmesi mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kanun yararına bozma suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi mümkündür. Dolayısıyla etkin bir yargısal denetime tabi olmayan kesin hükümlerin hükmün açıklanmasına dayanak alınması mümkün değildir. Bu durum iç hukukumuzun bir parçası olan İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesine güvence altına alınan Masumiyet Karinesinin ihlali niteliğindedir.
    Bu sebeblerle anılan mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim. 08/06/2017




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.