13. Ceza Dairesi Esas No: 2018/622 Karar No: 2018/14037 Karar Tarihi: 16.10.2018
Hırsızlık - mala zarar verme - işyeri dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/622 Esas 2018/14037 Karar Sayılı İlamı
13. Ceza Dairesi 2018/622 E. , 2018/14037 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığının ihlali HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I- Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verilen kararların 5271 sayılı yasanın 231/12. maddesi uyarınca itiraz yolu açık olup temyizi olanaklı olmadığından, dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, II- Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde; 14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 2.000 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince sanık müdafiinin temyiz itirazının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, III- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanıkların üç kişi olduğu ve ikisinin yakalandığı ancak üçüncü şahsın yakalanamadığı, sanıkların çalmış oldukları eşyaları aralarında paylaştıkları anlaşılmakla kaçan sanıkta bulunan eşyalar ele geçirilemediğinden ve yakalanan sanıklarda da takipte kesinti olduğundan hırsızlık suçunun tamamlanmış olduğu gözetilmeyerek TCK"nın 35. maddesi ile uygulama yapılması, 2- Yakalama tutanağı içeriği ve mağdur beyanına göre 4:30"da işyerinin alarmının çaldığı, suç tarihi itibariyle yaz saati uygulaması da göz önüne alındığında güneşin 5:42"de doğduğu anlaşılmakla, sanık hakkında TCK"nın 143. maddesinin ugulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 3- Mağdurun duruşmada alınan beyanında; olayda fazla bir zararının olmadığını bu nedenle zararının ödenmiş olduğunu kabul ettiğini beyan ettiği anlaşılmakla sanık hakkında TCK"nın 168/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 16.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi