Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/21816
Karar No: 2015/11430
Karar Tarihi: 29.06.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/21816 Esas 2015/11430 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan bir davanın sonucunda, kamulaştırma bedeli artırımı ve davalı taraftan faiz ve masraf talebi kısmen kabul edilmiştir. Tarafların temyiz başvurusu sonucunda, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, değerlendirmedeki hatalar nedeniyle mahkeme kararını bozmuştur. Kararda, değer artış davalarında kamulaştırma bedeli hesabının kamulaştırma tarihindeki değere göre yapılması gerektiği, taşınmazın arsa olarak kabul edilebilmesi için belirli şartlar bulunduğu, emsal satışın uygunluğunun denetlenmesi gerektiği, düzenleme ortaklık payının düşülmüş olması halinde bu payın yansıtılması gerektiği ve emlak vergi değerlerinin değerlendirmede göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Kamulaştırma Kanunu'nun 11. ve 15. maddeleri
- Bakanlar Kurulu'nun 28.02.1983 tarihli kararı
- İmar Yasası'nın 18. maddesinin 2. fıkrası
- 2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi
- 6360 sayılı Yasa
(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi         2014/21816 E.  ,  2015/11430 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, kamulaştırma bedelinin artırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Mahkemece dava konusu taşınmazın yerinde bir kez bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup bu tek rapor hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Şöyle ki;
    1-Kamulaştırma Kanunu"nun 11.maddesine göre bedel artırım davalarında kamulaştırma bedeli kamulaştırma tarihindeki değerine göre hesaplanır. Aynı kanunun 15.maddesinin 13.fıkrası hükmüne göre ise kamulaştırma tebligatı kamulaştırma tarihinden itibaren bir yıl içinde yapılmadığı takdirde ancak tebliğ tarihine göre değerlendirme yapılır. Bu istisnanın dışında değerlendirmenin kamulaştırma tarihindeki niteliklerine göre yapılması gerekir. Somut olayda dava konusu taşınmaz 23.11.1995 tarihinde kamulaştırılmış, kamulaştırma evrakı davacılara 10.01.1996 tarihinde tebliğ edilmiş olmakla kamulaştırma tarihi ile tebliğ tarihi arasında 1 yıldan fazla süre geçmediğinden, değerlendirmenin kamulaştırma tarihi olan 23.11.1995 tarihi itibariyle yapılması gerekirken bilirkişi raporunda dava tarihi itibariyle değerlendirme yapılması,
    2-Hükme esas bilirkişi raporunda taşınmaz arsa niteliğinde kabul edilmiş ise de dosyadaki belgeler taşınmazın arsa niteliğinde kabulune yeterli değildir.
    Yargıtayca"da benimsenen Bakanlar Kurulunun 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca taşınmazın arsa sayılabilmesi için imar planı içerisinde İskan Sahası olarak ayrılmış bulunması ve imar planı dışında ise belediye ya da mücavir alan sınırları içinde kalıp belediye hizmetlerinden yararlanması ve meskun yerler arasında olması gerekir.
    Kamulaştırma tarihi itibariyle bu hususlar Belediye Başkanlığından sorulup buna göre taşınmazın niteliği (arsa-arazi) belirlenerek değerlendirme yapılması gerekirken eksik incelemeyle dava konusu taşınmazın arsa kabulüyle değerlendirme yapılması,
    3-Kamulaştırma Kanununun 15.maddesinin 11.fıkrası hükmüne göre kıymet takdir komisyonu raporunda belirlenen kıymet ile bilirkişi raporunun belirlediği kıymet arasında önemli bir oransızlık (Yargıtay uygulamalarına göre bir mislini aşan) görüldüğü takdirde yasada belirtilen
    usule uygun bilirkişi kurulu oluşturularak değer belirlemesi yapılması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken kıymet takdir komisyonunda belirlenen bedelin mislini aşan değere ulaşan rapora göre karar verilmesi,
    4-Artırılan bedel faizine, kamulaştırma kararının kesinleştiği ve 10.02.1996 tarihi yerine dava tarihinden itibaren hükmedilmesi,
    Kabule göre de;
    5-Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda değerlendirmeye esas alınan emsal satışın tarafları, niteliği vs gibi nedenlerle uygun emsal olup olmadığını denetlemek amacıyla somut emsal olarak değerlendirilen satışa ilişkin alıcı, satıcı ve satış bedelini gösteren tapu kaydı ve resmi satış akit tablosunun onaylı örneği tapu müdürlüğünden getirtilip denetlenmemesi,
    6-İncelenen emsalin imar parseli, dava konusu taşınmazların bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazların yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasası"nın 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerekebileceği dikkate alınarak somut emsal olarak değerlendirilen taşınmazın satış tarihleri dava konusu taşınmazların ise değerlendirme tarihi itibariyle imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parseli olup olmadığının, imar parseli ise düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının belediye imar ve tapu müdürlüklerinden sorularak ve tedavüllü tapu kayıtları getirtilerek bilirkişi raporları denetlenmeden karar verilmesi,
    7-2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazların emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutularak, değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmesi gerektiğinden, dava konusu taşınmaz ile somut emsal olarak incelenen taşınmazın bulundukları cadde veya sokak itibariyle belediyece belirlenen 2002 yılı emlak vergisine esas m² değerlerinin belediye başkanlığından sorulup bilirkişi raporları belirtilen şekilde denetlenmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması,
    Doğru görülmemiştir.
    Ayrıca;
    8-6360 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davalı ... idaresinin tüzel kişiliği sona erdiğinden bu Yasa gereğince il özel idaresinin yerine geçen idare tespit edilip davaya dahil edilmesi içinde mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 29.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi