3. Ceza Dairesi Esas No: 2013/28891 Karar No: 2014/5344 Karar Tarihi: 13.02.2014
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2013/28891 Esas 2014/5344 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Eynesil Asliye Ceza Mahkemesi, sanıkların 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 116. maddesi uyarınca işledikleri bir kabahat nedeniyle suçlu olduklarına hükmetti. Ancak, sanıkların suçu işledikleri tarih ile hüküm tarihi arasında geçen süre nedeniyle dava zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verildi. Bu nedenle, müşteki orman idaresinin katılma talebi reddedilmesine rağmen “katılan vekili” olarak kabul edildiği belirtildi. Kararda 5236 sayılı Kanunun 20, 24 ve 27/7. maddeleri de yer aldı. 5236 sayılı Kanunun 20. maddesi, ilgili kurumların suç tarihinden itibaren bir yıl içinde idari para cezası kesme hakkına sahip olduğunu belirtir. 5236 sayılı Kanunun 24. maddesi, bir kişi veya kurumun idari para cezası ile yargılanması halinde, yargılama sonucunda verilen kararın yerine getirilmesi gerektiğini belirtir. 5236 sayılı Kanunun 27/7. maddesi ise, muhtemel bir çevre kirliliğine karşı önlem alınmasının gerektiğini belirtir.
3. Ceza Dairesi 2013/28891 E. , 2014/5344 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 3 - 2012/154529 MAHKEMESİ : Eynesil(Kapatılan) Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 23/02/2012 NUMARASI : 2011/81 (E) ve 2012/11 (K)
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Katılan idare vekilinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazının incelenmesinde, Her ne kadar dava konusu yerin orman sayılmayan alanda kalması nedeniyle müşteki idarenin katılma talebinin reddine karar verilmiş ise de, müşteki idarenin suçtan zarar görmesi ve temyize hakkı bulunduğu gözetilerek, CMK"nin 237/2. maddesi uyarınca müşteki orman idaresinin katılan, vekili Av. B.. Ç..’nun katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede; Sanıkların eyleminin 6831 sayılı Yasanın 116/son maddesine uyan kabahat eylemi olduğu, sanıklara yüklenen fiilin gerektirdiği cezanın kanunda belirtilen türü ve üst sınırına göre davanın 5326 Sayılı Kanunun 20/1-c maddesinde öngörülen 3 yıllık dava zamanaşımına tabi bulunduğu, suç tarihi olan 28.08.2007 tarihi ile hüküm tarihi arasında zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş katılan idare vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bozma üzerine verilen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5236 sayılı Kanunun 20, 24 ve 27/7. maddeleri gereğince sanıklar hakkında idari para cezası verilmesine yer olmadığına, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.