Davacı N.. B.. tarafından, davalı B.. Y.. aleyhine 18/12/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 27/09/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı, davalı belediyenin kendisi ile ilgili olarak haksız yere şikayette bulunduğunu belirterek, manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiştir. Davalı belediye bir kamu kurumu olup; kural olarak, işlem ve eylemleri kamusal nitelik taşır. Somut olayda, davalının haksız olarak suç duyurusunda bulunduğu belirtilerek tazminat isteminde bulunulmuştur. Bu açıklamalar karşısında, 5237 sayılı TCK"nun 279 ve devamı maddelerinin işlenen suçu bildirme yükümlülüğü getirdiği de göz önünde bulundurulursa tazminat istemine konu olayın kamu hizmetinin görüldüğü bir sırada doğduğu ve hizmet ile ilgili bulunduğu kabul edilmelidir. İdare’nin, hizmet kusuru niteliğindeki eylemi sonucu meydana gelen zararlardan dolayı; İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince İdare’ye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Mahkemece, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, görevli mahkemece değerlendirilmesi gereken yetki hususunda karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi. .