Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu hakkında çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu H,,,,ç ve Dış Tic.İ,,,,.L,,Ş,,nin icra mahkemesine başvurarak takip alacaklısına herhangi bir borcunun bulunmadığını, takip dayanağı olan çek bedelinin ibraz süresi içerisinde ilgili çek hesabında bulundurulduğunu ileri sürerek borca itiraz ettiği görülmektedir.
Takibin dayanağı, kambiyo senedi vasfında çek olup yasal sürede muhatap bankaya ibraz edildiği ve çek bedelinin mahkemesinden alınan ihtiyati tedbir kararı nedeniyle ödenmediğinin bankaca çek arkasına şerh verildiği, bu şekilde usulüne uygun olarak ibraz işleminin tamamlandığı anlaşılmaktadır. Alacaklı, çekin yetkili hamili olduğuna göre, anılan çeke dayalı olarak keşideci borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapmasında yasaya aykırılık yoktur. Borçlu, borcu ödediğini İİK"nun 169/a maddesinde sayılan belgelerle ispat da edemediğine göre, mahkemece borca itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde itirazın kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.