1. Hukuk Dairesi 2016/7061 E. , 2017/5957 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptal tescil davası sonunda, yerel mahkemece karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Davacı, Hacı oğlu Derviş’in yasal mirasçısı olduğu halde ketmedilerek 27 parça taşınmazın hatalı veraset ilamına göre intikal ettirildiğini ileri sürerek davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile kesinleşen hasımlı veraset ilamındaki payları oranında mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, eksik harcın tamamlanmaması nedeniyle, usule uygun dava açılmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın 10.000,00.-TL dava değeri üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, yargılama sırasında davacıya, mahkemece bilirkişi raporunda tespit edilen taşınmazların değerinden davacının miras payına düşen kısmının harcını ikmal etmek üzere Harçlar Kanunu’na göre süre verildiği, verilen süre içerisinde harcın ikmal edilmemesi halinde usulüne uygun dava açılmadığınıdan karar verilmesine yer olmadığına dair ihtarat yapıldığı, davacının adli yardım talebinin mahkemece reddedilmesi üzerine ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 2015/93 Değişik İş dosyası üzerinden itirazen başvuru yaptığı, mahkemece itirazın süresinde yapıldığı ayrıca, yapılan inceleme sonucunda davacının emekli olduğu ve üzerine kayıtlı taşınmaz olduğu da gözetilerek itirazın reddine karar verildiği, eldeki davanın görüldüğü mahkemece de süresinde eksik harcın ikmal edilmediği gerekçesiyle usule uygun dava açılmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Gerçekten de, 492 Sayılı Harçlar Kanunu harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüş ise de; tarafların üzerinde uzlaşamadıkları durumlarda, harca esas alınacak dava değerinin uzman bilirkişiler aracılığıyla keşfen saptanmasında zorunluluk vardır.
Harçlar Kanununun 30. maddesinde ""... Muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz, HUMK’nun 409. (HMK"nun 150.) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır."" düzenlemesine yer verilmiştir.
Öte yandan, kesin süreye ilişkin ara kararı her türlü yanlış anlaşılmayı önleyecek biçimde açık ve eksiksiz yazılmalı, yapılacak işler teker teker belirtilmelidir. Bunun yanında verilen süre yeterli, emredilen işler, gerekli ve yapılabilir nitelik taşımalı, ayrıca hakim süreye uyulmamanın sonuçlarını acıkça anlatmalı, tarafları uyarmalıdır.
Oysa somut olayda, mahkemece eksik kalan harç miktarı tespit edilmeden davacıya süre verilmiş, verilen süre içinde harç ikmal edilmediği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hâl böyle olunca, öncelikle dava konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle belirlenen değerleri üzerinden davacının miras payına isabet eden kısmın saptanması ve ondan sonra eksik harcın tespit edilerek Harçlar Kanunu 30 ve Hukuk Mukameleri Kanunu 150. maddesi uyarınca davacıya sonraki celseye kadar süre verilmesi, mahkemece (belirlenen değer üzerinden) harcın tamamlanmaması durumunda 492 s. Harçlar Yasasının 30. maddesi yollaması ile 6100 s. HMK"nın 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılması ve şartlar oluştuğu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.