19. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/15311 Karar No: 2015/2568 Karar Tarihi: 25.02.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/15311 Esas 2015/2568 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2014/15311 E. , 2015/2568 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince ve katılma yolu ile de davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, icra takibine konu iki adet senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine, ödenen paranın iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takip dayanağı bonolarda 3 ve 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra dava açıldığını, takipte tahsil edilen paranın tahsili için de 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu ileri sürerek, davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılamada toplanan delillere, grafoloji raporu ile ... Kurumu raporları arasındaki çelişki sebebiyle Jandarma Kriminal Dairesinden alınan rapora göre, takibe konu senetteki imzaların davacı eli ürünü olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının icra takip dosyasından borçlu olmadığının tespitine, davacının davalıya ödemiş olduğu 8.790 Euro’nun davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince ve katılma yolu ile de davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu icra takip dosyasındaki ödemeler TL üzerinden yapılmış olup icra takibi de TL üzerinden başlatılmış olduğundan istirdata TL üzerinden hükmedilmesi gerekirken, yabancı para birimi üzerinden hükmedilmesi doğru olmadığı gibi hükmün 3. ve 4. fıkralarında davacı yararına iki kez vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve reddedilen kısım yönünden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.