23. Hukuk Dairesi 2014/11265 E. , 2015/7023 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/09/2014
NUMARASI : 2013/286-2014/436
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. O.. Ç.. ile davalılar vekili Av. Ş.. T.."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili yüklenici ile davalı arsa sahipleri arasında davalıların sahibi bulundukları İstanbul B.. F.. Ç.. Mahallesinde bulunan taşınmazın üzerinde inşaat yapılmak üzere 22.06.2005 tarihinde ön anlaşma ve bu ön anlaşmaya bağlı olarak 3 sayılı parsel üzerinde çıkan O.. Sitesi 1. Etabına ilişkin olarak 01.08.2008 tarihli, 20 sayılı parsel üzerinde ise Ç..O.. Sitesi 2. Etapla ilişkin olarak da 04.08.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, her iki sözleşmenin 10. maddesi uyarınca müvekkili şirketin taşınmazların abonelik sözleşmeleri yapılmış halde teslim edildiğini, abone sözleşme masraflarının müvekkili tarafından karşılandığını, İSKİ, BEDAŞ ve İDAŞ"a toplam 85.121,49 TL abone bedeli ödendiğini, bu bedelin müvekkiline ödenmesi için davalılara ihtarname keşide edildiğini ancak sonuç alınamadığını, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu ileri sürerek, 85.121,49 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, sözleşmenin 10. maddesinde belirtilen ücretin abonman güvence bedeli olduğunu, bu bedellerinde müvekkillerinin kiracıları tarafından ödendiğini, anılan madde uyarınca yüklenicinin elektrik, su, doğalgaza ait tüm giderlerinden sorumlu olduğunu, sadece güvence bedelinin arsa sahiplerine ait olduğunu, davacı yüklenicinin sözleşme uyarınca kendisine ait olan masrafları müvekkillerinden talep etttiğini, davanın haksız açıldığını savunarak reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, celp edilen belgeler ve tüm dosya içeriğine göre; taraflar arasında akdedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri uyarınca davacı yüklenici şirketin, davalı arsa sahiplerine ait bağımsız bölümleri anahtar teslimi şeklinde teslim etmesi gerektiği, "anahtar teslim" ibaresinden abonelik için ilgili birimlere ödenmesi gereken bedellerin yükleniciye ait olması şeklinde yorumlanması gerektiği, davacının talebinin güvence bedeli dışında kalan abonelik işleri için yapılması gereken ödemeler olduğu ve sözleşme uyarınca bu ödemelerin yükleniciye ait bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki 04.08.2011 ve 01.08.2011 sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin 10. maddelerinde "Mal sahiplerine ait bağımsız bölümlerin elektrik, su, doğalgaza ilişkin tesisat, eksiksiz yapılıp sayaçlar takılacak her bağımsız bölüm için ayrı ayrı abonelik sözleşmesi yapılıp kullanıma hazır vaziyette teslim edilecektir. İyileştirme projelerine ilişkin masraflar müteahhide ait olup sadece abonelik ücretleri mal sahiplerine ait olacaktır."hükmü yazılıdır.
Mahkemece, her ne kadar abone ücretlerinin de yükleniciye ait alacağı kabul edilmiş ise de, bu hususta konusunda uzman bilirkişi heyeti oluşturularak uyuşmazlık konularına ilişkin olarak ilgili kurumlardan abone olmak için gerekli belgelerin sorulup, ödenmesi gereken miktarlar ve bu ödemelerin neye ilişkin oldukları belirlenip, getirilen belgelerden sözleşmelerin 10. maddelerinde yükleniciye ait olan masraflar ile sadece arsa sahiplerine ait olan abonelik ücretlerinin neler olduğu hususları açıklığa kavuşturularak, bunların dayanakları da tesbit edilip, arsa sahiplerine ait olduğu halde yüklenici tarafından ödenen miktarlar varsa bunların da tutarı hesaplanıp tüm deliller birlikte değerlendirilip uygun sonuç dairesince bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak abonelik ücreti kavramından, depozitonun arsa sahiplerine ait olduğu yorumuyla yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.